Büyük Menderes Nehri’nde kuraklık ve kirlilik tehdidi artarken, Sarıkemer’deki tarihi taşköprünün yıkılma riskine dikkat çeken EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, halk sağlığı, ekosistem ve kültürel miras için acil önlem çağrısı yaparken, “Eğer önlem alınmazsa taşköprü yok olacak” dedi.
Aydın tarımının can damarlarından olan Büyük Menderes Nehri, doğduğu bölgeden denize döküldüğü yere kadar üzerinde yapılan birçok köprüye ev sahipliği yapıyor. Bunlardan birisi de Aydın’ın Söke ilçesine bağlı Sarıkemer’i birbirine bağlayan ve bir zamanlar deve kervanlarının geçtiği tarihi taş köprü olarak göze çarpıyor. 1988 yılında Kemal Sunal’ın başrolünü oynadığı İnatçı filminin birçok sahnesine de ev sahipliği yapan tarihi taş köprünün yıkılma tehlikesi ise hala devam ediyor. Önlem alınmazsa tarihi köprünün yok olacağını ifade eden Ekosistemi Koruma ve Doğa Severler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, kalıcı çözüm bulunması gerektiğini belirterek “Taş köprüye mutlaka bir bariyer tesisi kurulmalıdır” dedi.
Sürücü, yaptığı açıklamanın devamında “Büyük Menderes Nehri’nin en kritik noktalarından biri Aydın Söke’ye bağlı Sarıkemer’de iki mahalleyi birbirine bağlayan ve tek yaya geçiş yeri olan tarihi Taşköprü’nün bulunduğu bölgedir. Kış aylarında yağışlardan sonra yukarı havzadan gelen insan kaynaklı nehre atılan çöpler ve doğadan gelen ağaç ve odun gibi atık maddeler köprünün altındaki kemerleri tıkayıp hem büyük bir çevre kirliliği oluşturmakta hem de halk sağlığını yıllardır tehdit etmektedir. Karayolları Genel Müdürlüğü’nün bakım ve sorumluluğundaki Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun kararı ile 1982 yılında tescili yapılan Sarıkemer Taşköprü’nün sorunları bir türlü önlenememektedir. Suların yoğun geldiği dönemlerde sürüklenen ağaç kütükleri köprünün taşlarını baskı yaparak, bazı alanlarda önemli tahribatlar oluşturmuştur. Tarihi köprünün kemerlerinden birinin üzerinde Bizans mimari plastiği olarak düşünülen mermer ve üzeri motifli bir kilit taşı bulunmaktadır. Eğer gerekli önlemler alınmaz ve tahribat yaşanan yerlerin restorasyonu yapılmazsa tarihi taşlar dökülmeye devam edecek ve tarihi köprü yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır. Taşköprü’nün arkasında biriken çöpler, katı atıklar, ağaç kütükleri suyun bitmesi nedeniyle tabanda çökmüş vaziyettedir. Taşköprü’de menderesin içindeki çöplerin ve katı atıkların temizlenerek kıyıya alınması için DSİ 21. Bölge Müdürlüğü, çöplerin bertarafı için de Söke Belediyesi görevlendirilmişti. Ancak bu konuda yeterli bir çalışma yapılamamıştır. Kış aylarında su nedeniyle köprüye yaklaşılamadığı belirtilmişti. Şu anda menderesin içinde su yok. Suyun olmaması menderesin içindeki çöplerin ve atıkların DSİ araçlarıyla rahat bir şekilde kıyıya alınması sağlanabilir. İlgili kurumlar yağmurlar başlamadan önce buradaki temizliği gerçekleştirmeli ve aynı sorunun yaşanmaması için, yağmurlu günlerde Taşköprü’nün arkasına bir yüzer bariyer tesisi kurulmalıdır. Gerekli önlemler alınmazsa Tarihi Köprünün yıkılma ihtimali vardır. Köprü yıkılırsa insanların geçebileceği yegane yer, üzerinden tek aracın geçebildiği demir köprüdür. Yüzlerce maden kamyonunun kullandığı köprü yayaların can güvenliği için çok tehlikelidir. Ölü hayvanların köprüye takılması halk sağlığını tehdit etmeye devam eder. Köprünün arkasında birikmiş plastik gibi atıklar yağmur sularıyla birlikte Bafa Gölü’ne ve Ege Denizi’ne giderek çevre kirliliği oluşturur. İlgili kurumların verilen görevleri bir an önce yerine getirmeleri, halk sağlığının, biyolojik çeşitliliğin, tarihi yapının ve çevrenin korunması açısından olumlu etkisi olacaktır” ifadelerine yer verdi.
