Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, “Srebrenitsa’nın bir soykırım olarak kabul edilmesi insanlık vicdanının harekete geçmesinin bir sonucu olarak gerçekleşmiştir. Aynı şekilde bugün harekete geçmiş olan insanlık vicdanı inşallah Gazze’de işlenen bu soykırımı da belki de çok kısa bir süre içerisinde bir soykırım olarak kabul edecek ve dünya tarihine bu şekilde kaydedecek” dedi.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna’da temaslarını sürdürüyor. Kurtulmuş, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) tarafından Bağlar Dergisi’nin 10’uncu sayısı dolayısıyla Gazi Hüsrev Bey Kütüphanesi’nde düzenlenen “Bağlar Saraybosna Yazarlık Akademisi Kapanış ve Bağlar 10. Sayı Tanıtım Programı”nda konuştu. Kurtulmuş, Türkiye’nin artık eski Türkiye olmadığını ifade ederek, “Türkiye uzunca bir süredir içine kapanmışlığını son dönemlerde fevkalade güçlü bir şekilde aşarak, dünyanın her yerinde, Balkan coğrafyası başta olmak üzere dostlarıyla, ahbaplarıyla, akrabalarıyla kendi gönül coğrafyasındaki insanlarla buluşmayı artık başarıyor” dedi. Türkiye’nin sadece 86 milyondan ibaret olmadığını, bu faaliyetler vesilesiyle çok daha yakından anladıklarını belirten Kurtulmuş, Türkiye’nin YTB, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Yunus Emre Enstitüsü (YEE) gibi kurum ve kuruluşları vasıtasıyla kültürel diplomasisini en iyi şekilde icra ettiği bir dönemde olduğunu kaydetti. TBMM Başkanı Kurtulmuş, aynı hislere sahip insanların ortak çözümler hususunda karşılıklı müzakere edebilmelerinin birçok şeyden daha değerli olduğuna işaret ederek, medeniyet havzasına sahip tarihi köklere ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
“Soykırım, bir medeniyetin göz yummalarının sonucu ortaya çıkmış olan bir durumdur”
Srebrenitsa soykırımının modern zamanların sunduğu utanılası bir hatıra olduğunu belirten Kurtulmuş, “Soykırım meselesi sadece o soykırım suçunu işleyen sayılı insanların caniliklerinin bir sonucu değildir. Bir düşünce dünyasının, bir dünyayı çözümleme bakış açısının ve bir medeniyetin ortaya koyduğu maalesef ihmallerin ya da göz yummalarının sonucu ortaya çıkmış olan bir durumdur” diye konuştu.
Kurtulmuş, modern zamanda üç önemli soykırımı yan yana getirmek gerektiğini belirterek, “Auschwitz, Srebrenitsa ve Gazze… Aslında her birisi hem ortaya çıkış şekliyle birbirine çok benzeyen hem o soykırımların ortaya çıkmasına neden olan ortamın birbirine çok benzediği ortamlardır. Biliyorsunuz hukuk aynı zamanda hakikatle ilgilidir. Hukukla hakikat arasındaki denge kaçırıldığı zaman aslında insan haklarından da insanların beşeri olarak ilerlemesinden de bahsedemezsiniz. Ne yazık ki Auschwitz’de maddi gücü elinde bulunduranlar yaptıkları o soykırımlarla, insanlık suçlarıyla aslında dünyanın gözünün içine baka baka o suçları işlediler. Srebrenitsa’da da yaklaşık 9 bini aşkın insanın göz göre göre öldürülmesine aynı şekilde hem de çok modern değerlere sahip olduğunu söyleyen ve iddia eden dünya görmezden geldi ya da sustu” ifadelerini kullandı.
“Güçlüler yine zalim bir yönetime, zalim bir soykırımcı çeteye göz yummakta”
Benzer bir senaryonun yaklaşık iki yıldır Gazze’de uygulandığına dikkat çeken Kurtulmuş, “Güçlüler yine zalim bir yönetime, zalim bir soykırımcı çeteye göz yummakta. Bütün uluslararası hukuku hiçe sayarak, maalesef işlenen suçları görmezden gelmektedir. Kimileri bu büyük insanlık suçuna mazeret üretmekte, kimileri bunu meşrulaştırmak için yeni birtakım mazeretleri ortaya koymaya çalışmaktadır. Esas mesele insanlığın adalet üzerine konuşuyor olmakla birlikte hakikatten uzaklaşmasından kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla bizim büyük bir medeniyete sahip olan, büyük bir coğrafyada millet varlığımızda asırlar içerisinde hakkı, hukuku, adaleti, din ayrımı gözetmeksizin, ırk ayrımı gözetmeksizin, mezhep ayrımı gözetmeksizin uygulayabilmiş olan bir milletin ahfadı olarak bizim özellikle uluslararası hukuk ve uluslararası insani hukuk bakımından üzerinde duracağımız şey, hukuk ile hakikat arasındaki ilişkidir” diye konuştu.
“Göz göre göre orada o insanlar şehit edildiler”
Uluslararası hukukun hakikatten kopmuş vaziyette olduğunu belirten Kurtulmuş, gücü elinde bulunduranın hukuku istediği gibi yorumladığını; yorumlamakta aciz kaldığı zaman ise bu hukukun uygulanmasına Srebrenitsa örneğinde olduğu gibi engel olduğunu vurguladı. Srebrenitsa’da 400’ü çocuk 8 bin 372 kişinin göz göre göre öldürüldüğünü söyleyen Kurtulmuş, “Buna hala bu bir soykırımdır diyebilmek için insanlık niye bu kadar bekledi? Sonuçta çok şükür soykırım olarak tanımlandı. Bu sonrakilere ibret olması bakımından da bu kısmını değerli buluyoruz. Ama bu kadar geç bir şekilde bunun tanımlanmasını da insanlığın yüz karası olarak bu gördüğümü ifade etmek isterim” dedi.
“İnşallah en kısa zamanda Gazze’deki büyük soykırım, insanlık suçları sona erdirilecek”
“İnşallah en kısa zamanda Gazze’deki büyük soykırım, insanlık suçları sona erdirilecek” diyen TBMM Başkanı, “Bu suçu işleyenler de aynen Radovan Karadzic gibi, aynen Ratko Mladic gibi, o soykırımı işleyenler gibi Netanyahu ve çetesi de uluslararası mahkemelerde hesap verecek ve bunun hesabını ödeyecek” şeklinde konuştu.
Kurtulmuş, insanlık aleminin vicdanında hakikatin ışıklarının çok güçlü bir şekilde ışımaya başladığına değinerek, “Dünyanın dört bir tarafındaki meydanları dolduran yüz binlerce insanın Gazze’de uygulanan soykırıma karşı çıkışından, hükümetlerinin görüşlerinin tam tersi görüşleri ortaya koyarak artık insani hakikatin peşinde koştuklarını göstermesinden anlıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Srebrenitsa’nın soykırım olarak kabul edilmesi, insanlık vicdanının bir sonucu olarak gerçekleşmiştir”
İnsanlık vicdanından kimsenin kaçacak yerinin olmadığını ve insanlık vicdanının harekete geçtiğini kaydeden Numan Kurtulmuş, “Srebrenitsa’nın bir soykırım olarak kabul edilmesi de hiç şüphesiz hükümetlerin konfor alanlarını bırakıp karar verdikleri bir konu olmanın çok ötesinde, insanlık vicdanının harekete geçmesinin bir sonucu olarak gerçekleşmiştir. Aynı şekilde bugün harekete geçmiş olan insanlık vicdanı inşallah Gazze’de işlenen bu soykırımı, belki de çok kısa bir süre içerisinde bir soykırım olarak kabul edecek ve dünya tarihine bu şekilde kaydedecek” diye konuştu.
Kurtulmuş, insanlık vicdanının dirilişi olmasaydı Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD) bu şekilde Netanyahu ve Sırp soykırımcıları aleyhinde karar alamayacağına dikkat çekti. Hakikatin dünyanın en büyük gerçeği olduğunu söyleyen Kurtulmuş, “Hakikati hiçbir gücün, ne kadar büyük olursa olsun örtmeye gücü, kuvveti, kudreti yetmez” dedi. Kurtulmuş, Bosna Hersek’in ilk Cumhurbaşkanı merhum Aliya İzetbegoviç’in büyük bir siyaset adamı olduğunu söyleyerek, mirasının Bosna Hersek’te yaşatılması temennisinde bulundu.
Programa, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı AK Parti Kayseri Milletvekili Hulusi Akar, Türkiye-Bosna Hersek Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı AK Parti Bursa Milletvekili Refik Özen, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili Zafer Sırakaya, CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, MHP Konya Milletvekili Konur Alp Koçak, Türkiye’nin Saraybosna Büyükelçisi Emin Akseki ile Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Abdullah Eren de katıldı.
