Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Gelecek Forumu 2050’de yaptığı konuşmada Ukrayna’nın saldırılarının arkasındaki desteğe değinerek, “Bu saldırılar oldukça ciddi. Ukrayna tarafından gerçekleştirildiği açık, ancak İngiliz desteği olmadan yapamazlardı. Belki ABD istihbarat servisleri de işin içindedir ama İngilizlerin yüzde 100 dahli olduğu kesindir” dedi.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, başkent Moskova’da düzenlenen Gelecek Forumu 2050’de katılımcılara seslendi. İç ve Dış politikaya ilişkin açıklama yapan Lavrov, ABD ile ilişkilere değindi. Dışişleri Bakanı Lavrov, “Bence şu anda, Biden yönetimi dönemindeki duruma kıyasla daha doğru ve daha dengeli bir tabloyla karşı karşıyayız. Açık konuşmak gerekirse, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Biden arasında Haziran 2021’de Cenevre’de yapılan umut verici zirvenin ardından ilişkilerde bir U dönüşü değil, adeta tam bir 360 derecelik dönüş yaşandı ve tüm iletişim kanalları tıkandı” dedi.
ABD ile stratejik istikrar konulu diyaloğu yeniden başlatmaya hazır olduklarını belirten Lavrov, “Donald Trump yönetimindeki ABD’nin, stratejik müzakerelere yeniden dahil olma yönünde gerçek bir isteği var. İlişkilerimizin temel ilkeleri ve yapı taşları, stratejik istikrar üzerine adil ve dengeli müzakerelere dayalı hale geldiğinde, bu diyaloğu sürdürmeye hazır olacağız. Ancak o zamana kadar daha fazla çaba gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“Ukrayna saldırılarında İngilizlerin yüzde 100 dahli olduğu kesindir”
Nükleer silahların yayılmasını önlemeye yönelik diplomasinin rolüne dikkat çeken Rus Bakan Lavrov, “Özellikle de yapay zekanın getirdiği risklerin bu dönemde daha da arttığı göz önünde bulundurulmalı. Yapay zeka, ulusal yönetim yapıları hakkında bilgi sahibi olduğunda ne gibi öngörülemez kararlar alabileceğini bilmek zor. Birçok ülke bu teknolojiyi geliştirmek için aktif olarak çalışıyor” uyarısında bulundu.
Forumdaki konuşmasında Avrupa’nın Ukrayna’ya olan desteğine ilişkin de konuşan Lavrov, “Kursk bölgesinde Ukrayna’nın Nazilerinin yaptıklarını hepimiz gördük. Saldırılan hiçbir tesis doğrudan askeri faaliyetle ilişkilendirilemez. Bu nedenle bu saldırılar bizim için pek de sürpriz olmadı. Devlet Başkanı’nın hükümetle yaptığı son toplantıda da alınan sonuçlar çok net bir şekilde dile getirildi. Oradan devam edelim. Bu saldırılar oldukça ciddi. Ukrayna tarafından gerçekleştirildiği açık, ancak İngiliz desteği olmadan yapamazlardı. Belki ABD istihbarat servisleri de işin içindedir ama İngilizlerin yüzde 100 dahli olduğu kesindir” diye konuştu.
Lavrov, “Silahlı kuvvetlerimiz, Ukrayna’da hedef aldıkları tesislerin neler olduğunu açıkça ortaya koyuyor: Askeri üsler, askeri teçhizatın biriktiği alanlar ve benzeri yerler. Ya da Ukrayna Silahlı Kuvvetleri ve güvenlik servisleri tarafından kullanılan eski sivil tesisler” açıklamasını yaptı.
“NATO, çok derin bir kriz içinde”
Sergey Lavrov, Gelecek Forumu 2050 konuşmasında ayrıca NATO ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın (AGİT) içinde bulunduğu krize de dikkat çekti. Dışişleri Bakanı Lavrov, “Bu yapılar artık kıtasal bir forum boşluğunu kısmen bile doldurma iddiasında bulunamazlar. AGİT neredeyse tamamen yok edildi. Oybirliği ilkesi ayaklar altına alındı. NATO ise çok derin bir kriz içinde” dedi.
Donald Trump döneminde NATO’nun geçirdiği dönüşüme ve üye ülkelerin savunma harcamalarının gayrisafi yurtiçi hasılanın (GSYİH) yüzde 5’ine çıkarılması ve Asya-Pasifik bölgesine daha fazla odaklanılması gibi gelişmelere dikkat çeken Lavrov, “Fransızların dediği gibi, lütfen kendi işlerinizi kendiniz halledin” şeklinde konuştu.
“AGİT, NATO ve Avrupa Birliği Rusya’ya düşmanca bir tutum benimsedi”
Mevcut şartların Avrasya için kıtasal bir birlik kurulmasını gerektirdiğini söyleyen Lavrov, diğer tüm kıtalarda benzer ittifakların bulunduğunu, ancak dünyanın en büyük, en zengin ve belki de en umut vadeden kıtası olan Avrasya’da böyle bir yapının olmadığını belirtti. Sergey Lavrov, “Avrasya’da güvenlikten söz ettiğimizde, yakın zamana kadar AGİT, NATO ve Avrupa Birliği gibi yapılar akla gelirdi. Bu yapılar, Avrupa kıtasının Asya kısmındaki komşuları kendi mekanizmalarına dahil etmek için dürüst arabulucu rolü oynamaya çalışıyordu. Ancak daha sonra bu kurumlar Euro-Atlantikçi anlayışa boyun eğdiğini ve Rusya’ya düşmanca bir tutum benimsedi” ifadelerini kullandı.
