HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, “Yeni anayasa mecliste onaylansa dahi referanduma götürülmelidir” dedi.
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Kayseri’de açıklamalarda bulundu. Yapıcıoğlu, asgari ücrete ara zam yapılması gerektiğini söyleyerek, “Mayıs ayı itibariyle yıllık enflasyonun yüzde 35 olduğu bir ortamda sunulan zam teklifi sadece enflasyon farkının kamu çalışanlarına ödenmesi ki bu enflasyon rakamları da resmi rakamlar. Bize göre yetersizdir. Refah payı ile birlikte işçilere verilecek olan, kamu işçisine verilecek olan zam yüzde 40’ın altında kalmamalıdır. Öncelikle bunu ifade etmiş olayım. Asgari ücrete ve aynı zamanda emekli maaşına ilişkin de uzun süredir söylediğimiz bir şey var. Öncelikle diyoruz ki hiçbir emekli maaşı asgari ücretin altında kalmamalı. Adı üstünde asgari ücret. Bir insanın geçinebilmesi için asgari düzeyde sahip olması gereken geliri ifade ediyor. Dolayısıyla emekli maaşlarının asgari ücretin epey altında kalması ki son dönemlerde asgari ücret açlık sınırının da altına indi. Açlık sınırı demek, 4 kişilik bir ailenin sağlıklı beslenebilmek için sadece gıdaya harcaması gereken paradır. Açlık sınırı Mayıs itibariyle 25 bin TL’yi aşmıştır. Mutlak suretle en düşük emekli maaşı en az asgari ücret seviyesine çıkarılmalıdır. Parti olarak siyaset sahnesine çıktığımız günden beri asgari ücretle tekrarladığımız 2 şey vardı. Birincisi asgari ücret mutlaka vergi dışı bırakılmalı. Çok şükür bu konuda adım atıldı, asgari ücretliden gelir vergisi alınmıyor en azından. Bekar bir kişinin tek başına yaşam maliyeti bile Mayıs sonu itibariyle 32 bin TL’yi aşmıştır. Bu şartlarda asgari ücretin yetersiz olduğu rakamlarla net bir şekilde ortadadır. Bizim buradan çağrımız; asgari ücrete ara zam yapılsın, hiçbir emekli maaşı asgari ücretin altında kalmasın ve memur maaşlarına da sadece 6 aylık enflasyon değil, reel enflasyon ya da işçinin daha çok ihtiyaç duyduğu gıda maddeleri ve kiradaki enflasyon göz önünde bulundurularak en az yüzde 40 seviyesinde bu maaşlara zam yapılması gerektiğini söylüyoruz” dedi.
“Anayasa referanduma götürülmeli”
Yeni anayasanın mecliste onaylansa da referandum ile halk oylamasına sunulması gerektiğini söyleyen Yapıcıoğlu, “Bir anayasa değişikliği Türkiye’nin gündeminde. Muhtemelen yeni yasama yılında yoğun bir şekilde yeni anayasayı da konuşuyor olacağız. Herkes şunu kabul ediyor ki mevcut anayasa bir cunta, darbe anayasası ve bu anayasanın değişmesi gerektiğini herkes söylüyor. Nasıl bir anayasa olacak, bunun yöntemi ne olacak? Yoğun bir şekilde şu konuşuldu; bu meclis anayasada değişiklik yapabilir ama yeni bir anayasa yapmaya hakkı yoktur. Biz de ısrarla şunu söyledik; öncelikle meclis kendi hakkına ve yetkisine sahip çıksın. Bu meclis yeni bir anayasa yapma hakkına da sahiptir, yeteneğine de sahiptir. Temsil oranı itibariyle yüzde 95 civarında vatandaşın oyunun meclise yansıdığı ve an itibariyle mecliste 16 farklı siyasi parti bulunduğu gerçeği de göz önünde bulundurulduğunda eğer bir toplum sözleşmesi olarak kabul edilecekse anayasa, şu anda en elverişli dönem olduğunu düşünüyoruz. Mutlaka siyasi partiler bir araya gelmeli, ortak nokta neresidir arayışına girmeli ve orayı bulmalıdır. Siyaset kurumunun millete olan borcudur. Bize göre tamamen yeni bir anayasa beyaz bir sayfa açılıp yapılmalıdır. Bu anayasanın nasıl olacağı siyaset kurumunun bulacağı ortak noktaya göre şekillenecektir. Bize göre bütün siyasi partiler ortaklaşa aynı noktada buluşsa bile sonuç itibariyle malumunuz anayasaya göre 400 oyla kabul edilen anayasa referanduma götürülmek zorunda değil ama biz diyoruz ki bu durumda bile mutlaka vatandaşın onayına müracaat edilmelidir. O zaman hiç kimse bu anayasanın meşrutiyetini münazara edilemez. Bence meclis bu anayasayı yapabilir, yapmalıdır. Nasıl bir anayasa olacağına da elbette hiçbir partinin karar verme hakkı da yoktur yetkisi de yoktur. Herkesin kendine göre görüşleri, beklentileri, olmazsa olmazları vardır elbette. Bir araya gelelim. Oturalım, konuşalım. Milletin taleplerini, beklentilerini karşılayacak bir anayasayı bu millete kazandıralım istiyoruz” ifadelerini kullandı.
CHP’nin şaibeli kongresi
CHP’nin kongresi ile ilgili de açıklama yapan Yapcıoğlu, “CHP’ye kayyum atanır mı atanmaz mı bilemem tabi ki. Eğer kongrenin iptali söz konusu olursa bence partiyi kongreye götürecek birileri görevlendirilir ve muhtemelen bu da parti içinden olur. Şu ihtimal de söz konusu; bu kongre yok, yapılmamış farz edilirse o zaman kongreden önceki başkan kimse sanki kongre olmamış gibi üzerinden zaman da geçtiği için ki kanunlar gereği siyasi partiler en geç 3 yılda bir büyük kongreleri yapmak zorundadırlar. Son yapılan kongre yok sayılırsa eğer, son kongrenin üzerinden sanırım 3 yıldan fazla bir zaman geçti. Dolayısıyla partinin hızlı bir şekilde kongreye götürülmesi lazım. Oraya görevlendirilecek kişinin belki en büyük görevi veya sorumluluğu partiyi kongreye götürmek olmalıdır diye düşünüyorum” dedi.
