Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, “Çiftçilik yapanların yaş ortalaması bugün 60’a dayanmış vaziyette. Gençlerin heveslendirilmesi, teşvik edilmesi gerekiyor” dedi.
Başkan Destici, memleketi Günyüzü ilçesinde çiftçilerle bir araya geldi. İlçenin ilk buğday hasadına katılım sağlayan Destici, çiftçilerle sohbet edip tarlada biçerdöver kullandı. Hasat döneminin çiftçiler ve üreticiler için hayırlı olmasını dileyen Başkan Destici, hem tarımla hem de terörle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
“Taban fiyatın altına kesinlikle düşülmemesi lazım”
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, “Toprak Mahsulleri Ofisimiz burada alım yapıyor. Şimdi bir taban fiyat açıklandı. Diyelim ki buğday için 13 bin 500 TL taban fiyat açıklandı. Taban fiyat deyince biz ne anlıyoruz? En düşük fiyat anlıyoruz ama bazı ofislerde, burada Günyüzü ilçesinde de var, taban fiyatın daha altında çiftçinin buğdayı alınıyor ya da alınmaya çalışılıyor. Tabii, Toprak Mahsulleri Ofisi taban fiyatın altına inince tüccar daha çok altına iniyor. Neticede burada kim zararlı çıkıyor? Esas emeğinin karşılığını almak isteyen çiftçimiz, üreticimiz burada zararlı çıkıyor. Zaten bin bir zahmetle ekiliyor. Yıl kötü gitti, kuraklık oldu, don oldu. Çiftçimizin tam bir desteğe ihtiyacı var. Onun için bence ne olursa olsun, yani ürün hangi şekilde olursa olsun; ’içinde süne, çavdar varmış’ gibi bahanelerle taban fiyatın altına kesinlikle düşülmemesi lazım. Bakanlık ve Cumhurbaşkanlığı tarafından açıklanmış olan buğday ve çavdarda taban fiyatın altına kesinlikle düşülmemeli. Buğday ve arpa taban fiyatın üstünde alınmalıdır. Bunlarla ilgili de birtakım düzenlemeler yapılmalı ve çiftçinin tarımdaki hayatına devam edebilmesi için sadece zararının karşılanması değil, hayatını idame ettirebileceği bir desteğe de ihtiyacı da var. Bir sonraki ekim için de desteğe ihtiyaç var. Burada da devletimiz güçlüdür, imkanları vardır. Gıda, tarım ve hayvancılık bizim için vazgeçilmezdir” şeklinde konuştu.
“Çiftçilik ve tarım özendirilmeli, gençleştirilmeli”
Üretim yapılmasının önemini vurgulayan Başkan Destici, “Onun için burada bankalarımız, Tarım Kredi, Toprak Mahsülleri Ofisi, Et-Süt Kurumu ve ne kadar tarımla, gıdayla ilgili olan ne kadar kurum ve kuruluşumuz varsa kar, zarar hesabı yapılmaması lazım. Çünkü biz savaş dönemlerinde ve pandemide, salgın döneminde şunu gördük; gıdada kendinize yetecek kadar üretemiyorsanız paranız olsa bile bunu elde edemiyorsunuz, bunu alamıyorsunuz. Onun için çiftçinin, üreticinin desteklenmesi lazım. Bakın salgın dönemi Türkiye’de çiftçi sayısı 300 bin arttı ama sonra tekrar geriye doğru bir düşüş oldu. Çiftçilik yapanların yaş ortalaması bugün 60’a dayanmış vaziyette. Gençlerin heveslendirilmesi, teşvik edilmesi gerekiyor. Bunun için de gerekiyorsa çiftçiliğe yeni başlayacak çiftçilerimize ilk traktörü, belli bir arazinin tahsisi, hayvancılık yapacak olanlara ilk ahırı devlet tarafından, ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından verilmeli. Çiftçilik ve tarım özendirilmeli, gençleştirilmeli” ifadelerini kullandı.
“Kasten orman yangını çıkaranların en ağır cezaları almaları gerektiğini düşünüyoruz”
Orman yangınlarına da değinen Başkan Destici, sözlerine şöyle devam etti:
“Yüzde 80’inden fazlasının insan hatasından kaynaklandığı çok açık ve net bir şekilde ortaya çıkıyor. Bizim bunları önlememiz ve bitirmemiz lazım. Bu noktada da vatandaşlarımızın hepsinin büyük bir duyarlılık göstermesi lazım. Herkesin bu konuda duyarlı, hassas olması lazım. Bir de kasıtlı olarak çıkarılan yangınlar var. Bunlarla ilgili de en ağır cezaların, gerekiyorsa ağırlaştırılmış müebbet, tahliyesiz müebbet gibi cezalar devreye sokularak en ağır cezaları almaları gerektiğini düşünüyoruz. Bu uygulamanın da derhal yasalaşması gerektiğini beklediğimiz de ifade etmek istiyorum.”
“Terör ancak mücadele edilerek bitirilebilir”
Gazetecilerin kendisine yönelttiği soru üzerine terörle ilgili de konuşan Başkan Destici, “Biz elbette ki terörsüz Türkiye istiyoruz. Fakat terörün nasıl bitirileceği noktasında biz biraz farklı düşünüyoruz, ilkesel bir duruş sergiliyoruz. Bugüne kadarki 40 yıllık süre içindeki tecrübe bize şunu gösterdi ki müzakere edilerek, pazarlık edilerek terör bitirilemez. Terör ancak mücadele edilerek bitirilebilir. Çünkü daha önce birkaç kere bu müzakere, adına isterseniz çözüm süreci deyin, yaşandı. Dolayısıyla, BBP olarak bizim bu süreçle ilgili endişelerimiz ve kaygılarımız var. Şimdi hem PKK’nın üst düzey kadrosundan hem de onun siyasi sözcüsü DEM Partisi yetkilileri tarafından yapılan açıklamalar da bunu teyit ediyor. En son DEM Partisi’nin Eş Genel Başkanı, ’İngiltere başta olmak üzere uluslararası ülkelerin burada devreye girmesini istiyoruz. Bu sürece tanıklık etmelerini, destek olmalarını istiyoruz’ dedi. Böyle bir şeyi asla kabul edemeyiz. Bu Türkiye’nin kendi iç meselesidir. Hiçbir uluslararası bu meselenin içinde, dışında, sağında, solunda olamaz” diye anlattı.
