Burhaniye ilçesinde, memur emeklisi Mahmut Ertan, Türkiye de su kabağına hat sanatını işleyen ilk sanatkar olurken, eserlerini Craft İstanbul 6.Uluslararası El Sanatları ve Tasarım Fuarında sergileyecek. Şanlıurfa Devlet Su İşleri Müdürlüğü Genel Hizmetler Şefliğinden emekli olan Ertan, fuara 50 eserle katılacağını söyledi.
Burhaniye’de oturan 75 yaşındaki Mahmut Ertan, Burhaniye Halk Eğitimi Merkezinde su kabağı işleme kurslarına katılarak sertifika aldı. Şanlıurfa’da gençliğinde hat eğitimi alan ve hattat Behçet Arabi’den de ders alan 5 çocuk ve 20 torun sahibi Mahut Ertan’ın, Bahçelievler Mahallesindeki mütevazi atölyesinde hat sanatını işlediği su kabakları ilgi gördü. Kurslar da veren Mahmut Ertan, sanatını daha çok insana öğretmek istediğini söyledi. İşini severek yaptığını kaydeden Mahmut Ertan, ” 2019 yılından beri su kabağı işleme sanatı ile uğraşıyorum. 1960’lı yıllarda hattatlık eğitimi gördüm.4 yıllık bir eğitimim var. Bu hat eğitimimi bu güne kadar herhangi bir şeye yansıtamadım. Sadece dostların mezar taşlarını yazdım. Onu da hiç bir zaman ücret karşılığı yazmadım. Şimdi ben bu hat sanatını su kabağına uygulamak istedim. Ve uzun bir zaman çalışmam neticesinde başardığımı zannediyorum. Türkiye de, benden başka da akıcı bir şekilde hat sanatını su kabağına işleyen başka kimsenin olmadığına inanıyorum. Ve kendimle bu konuda iftar ediyorum. Ve hat sanatı ile ilgili arkadaşların su kabağına bu sanatı işleme konusunu öğrenmeye davet ediyorum. Bu ayrı bir teknikle yazılıyor. Normal kağıt ve masa üzerine veya duvar üzerine yazı yazmak gibi değil. Çünkü, kabağın açıları farklı olduğu için harflerinde yerine oturması için ayrı bir teknik gerekiyor. Aynı zamanda kabağın buna uygun olması gerekiyor. Bu işlerimin yanında öğrenciler yetiştiriyorum. Yakın tarihte 2 Ekim ile 5 Ekim arası İstanbul da Craft Fuarcılığın hazırlamış olduğu fuara katılacağım. Hemen hemen 40-50 eserimle beraber orada bir derece alacağımı da tahmin ediyorum inşallah. Ve bu şekilde devam edeceğim. Gönüllü arkadaşlara, bu sanatı öğrenmek isteyen arkadaşlara her konuda yardımcı olacağım. Kabakları da kendim yetiştiriyorum. Çünkü benim istediğim kabaklar piyasada pek bulunmuyor. Ve yahut da 3-4 bin kabağın içinde ancak 3-4 tane çıkıyor. O da benim gidiş masrafıma değmiyor. Dolayısı ile ben bulunduğum yörede kendimde çiftçi olduğum için kabakları kendim ekiyorum. Kendim hazırlıyorum. Ve kendim işliyorum. Bu şekilde devam ediyorum” dedi.