Almanya’da 19 Şubat 2020’de 4’ü Türk 9 göçmenin ırkçı bir saldırı sonucu katledildiği Hanau kentinde 50 otomobilin dış yüzeyine, bazı evlerin duvarlarına ve posta kutularına kanla gamalı haç çizildi. Anayasaya aykırı sembollerin kullanımı kapsamında soruşturma başlatan polis, şüpheli veya şüphelilerin yakalanması için halktan yardım istedi.
Almanya’nın Hanau kenti dün akşam saatlerinde ırkçı bir saldırının izlerini çağrıştıran olayla sarsıldı. Güneydoğu Hessen Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamaya göre yerel saat ile 22.40’ta Plantagen caddesi üzerinde bir aracın üzerinde kırmızı sıvı fark eden bir kişi polise ihbarda bulundu. Olay yerine ulaşan polis ekipleri, kırmızı sıvı ile aracın kaputunda Nazilerin kullandığı gamalı haç işaretinin olduğunu tespit etti. Fail ve çevre araştırması yapan polis ekipleri, söz konusu aracın bulunduğu caddenin etrafındaki 4 farklı sokakta da 50 otomobilin dış yüzeyinde, bazı evlerin duvarlarında ve posta kutularında benzer sembollerin kırmızı sıvı ile çizildiğini belirledi. Yapılan detaylı araştırmada kırmızı sıvının kan olduğu ortaya çıktı. Kanla çizilmiş Nazi sembollerinin yasaklı çizimler olduğunu belirten polis, fail veya failleri bulmak için mala zarar verme, anayasaya aykırı örgüt sembolleri kullanma suçlaması ile soruşturma başlattı. Polis ayrıca soruşturmaya yardımcı olabilecek bilgiye ve tanıklığa şahit olanlara çağrıda bulunarak halktan yardım istedi.
Almanya’da gamalı haç veya diğer Nazi sembollerini kamusal alanda çizmek, suç sayılıyor ve ağır para cezası ile 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılabiliyor.
Hanau’daki ırkçı saldırı
Öte yandan 19 Şubat 2020’de Tobias Rathjen tarafından şehir merkezindeki iki kafeye yönelik ırkçı terör saldırısında aralarında 4 Türk’ün de bulunduğu 9 göçmen kökenli hayatını kaybetmişti. Özel harekat timinin saldırının ardından yaptığı operasyonda, 43 yaşındaki Rathjen ve 72 yaşındaki annesi evlerinde ölü bulunmuştu. Resmi makamlar tarafından ırkçı saldırı olduğu tespit edilen olaya ilişkin soruşturmada Federal Savcılık, 2021 yılında takipsizlik kararı vermişti. Federal Savcılık, saldırıyla ilgili soruşturma kapsamında başka kişilerin suç ortağı, azmettirici veya yardımcı olduğuna ya da failin bir sırdaşı bulunduğuna dair yeterli delil bulunamadığı gerekçesiyle bu kararın verildiğini vurgulamıştı. Dönemin Başbakanı Angela Merkel ise saldırıyla ilgili, “Irkçılık zehirdir, nefret de zehirdir ve bu zehir toplumumuzda vardır” ifadelerini kullanmıştı.



