Almanya’da 8’i Türk 10 kişiyi öldüren Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütünün hayatta kalan tek üyesi ve hükümlüsü Beate Zschaepe, aşırı sağcılıktan kurtulma programına kabul edildi.
Almanya’da 2000 ile 2007 yılları arasında 8’i Türk 10 kişiyi öldüren Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütünün hayatta kalan tek üyesi ve hükümlüsü Beate Zschaepe, aşırı sağcılıktan kurtulma programına kabul edildi. Alman basınında yer haberlerde, Zschaepe’nin avukatı Mathias Grasel’in müvekkilinin neo-Nazi çıkış programına kabul edildiğini doğruladığı ancak gizlilik kararı nedeniyle ayrıntı vermediği ifade edildi. Haberlerde, söz konusu neo-Nazi çıkış programının Almanya’daki eyaletlerin yanı sıra iç istihbarattan sorumlu Federal Anayasa Koruma Teşkilatı tarafından aşırı sağcıların bulundukları ortamdan veya düşünceden ayrılmaları için 2001 yılında hayata geçirilen bir proje olduğu vurgulandı. “Aşırı Sağcılıktan Çıkış Programı” isimli projede aşırı sağcı veya antidemokratik çevrelerden ayrılmak isteyenlere yönelik çalışmalarla bu kişilerin demokratik topluma yeniden kazandırılmasının hedeflendiği belirtildi.
Mahkemeyi etkilemeye yönelik hamle
Haberlerde, Zschaepe’nin bu hamlesinin 15 yıllık tutukluluk süresini dolduracağı Kasım 2026 yılında mahkemeye yapacağı başvuruyu etkileme amacı taşıdığı belirtiliyor. Alman Ceza Yasası’na göre ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası alan hükümlünün 15 yıl hapis yattıktan sonra şartlı serbest kalması için mahkemeye başvuru hakkına sahip olduğuna işaret edilen haberlerde, bu süreyi Kasım 2026’da dolduracak olan Zschaepe’nin ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası nedeniyle ilk başvurusunun reddedilebileceği ifade edildi.
Haberlerde, Zschaepe’nin avukatı Mathias Grasel’in aşırı sağcılıktan çıkış programına kabulün müvekkili hakkında mahkemenin vereceği karara olumlu bir etki yapabileceği yönündeki açıklamasına da yer verildi. Haberlerde, Zschaepe’nin cezasının hafifletilmesi veya kısaltılması amacıyla böyle bir adım atmış olabileceği vurgulanarak, 2019 yılından bu yana Chemnitz Hapishanesi’nde tutulan Zschaepe’nin ilk talebinin reddedilmesi halinde benzer başvuruyu iki yılda bir yapabileceği aktarıldı.
“Taktiksel bir adım”
NSU cinayetlerinin kurbanlarından Enver Şimşek’in ailesini temsil eden avukat Seda Başay Yıldız ise Zschaepe’nin aşırı sağcılık çıkış programına dahil edilmesini tamamen taktiksel bir hamle olduğunu ifade etti. Yıldız, yaptığı açıklamada, Zschaepe’nin cezaevindeyken sağcı çevrelerle temas halinde olduğunu vurguladı. Zschaepe’nin beş yıllık dava sürecindeki davranışlarında pişmanlık belirtisi olmadığını belirten Yıldız, “Şimdi neden farklı olsun ki?” dedi.
Alman hükümetinin, terör örgütü NSU tarafından öldürülenlerin ailelerine ve diğer mağdurlara destek amacıyla görevlendirdiği ombudsman Barbara John, “Beate Zschape bir çıkış programına kaydolarak hapisten erken tahliye olmaya hazırlanıyor. Hapishaneden erken tahliye kararı, sadece failin değil, mağdurun bakış açısını da dikkate almalıdır” ifadelerini kullanarak, NSU terör saldırısı mağdurlarının şu anda Zschape’nin erken tahliyesi konusunda sesini duyurma hakkının olmamasını eleştirdi. John, bu durum devam ederse, terörden kurtulanlar ve yakınlarını kaybedenler için daha büyük bir aşağılanma yaşanacağını belirtti.
John, bu karar öncesinde hükümete mağdurların dinlenmesini ve suçların bir sonucu olarak maruz kaldıkları acı ve sağlık, sosyal ve maddi sonuçlar hakkındaki görüşlerini ifade etmeleri çağrısında bulundu.
NSU Davası
Almanya’da, 2000-2007 yılları arasında 8’i Türk 10 kişiyi öldüren, iki bombalı saldırı düzenleyen ve 15 banka soygunu gerçekleştiren Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütünün varlığı ve cinayetlerdeki rolü, 4 Kasım 2011’de tesadüf sonucu ortaya çıkmıştı. NSU üyelerinden Uwe Böhnhard ve Uwe Mundlos, 4 Kasım 2011’de bir banka soygununun ardından saklandıkları karavanda ölü bulunmuş, intihar ettikleri öne sürülmüştü. Beate Zschaepe ise NSU üyelerinin son kullandıkları hücre evini ateşe verdikten sonra polise teslim olmuştu.
Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi’nde 2013’te görülmeye başlanan NSU terör örgütü davasında, sanıklar hakkındaki karar 11 Temmuz 2018’de açıklanmıştı.
Mahkeme, baş sanık Beate Zschaepe’ye ömür boyu, örgüte yardım ve yataklıktan suçlu bulunan Ralf Wohlleben’e 10, Andre Emminger’e 2,5, Holger G’ye 3, Carsten S’ye de gençlik yasaları uyarınca 3 yıl hapis cezası vermişti.
Almanya’nın en geniş kapsamlı davalarından NSU’da 5 sanığı 14 avukat savunmuş, 93 mağduru ise 60 avukat temsil etmişti. Toplam 438 duruşmada tamamlanan davada 765 tanık ve 56 uzman dinlenmişti.
