Anadolu Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Prof. Dr. İbrahim Öztek Filistin soykırım ve istilasına ait çarpıcı ve dramatik açıklamalar yaptı. ABD Başkanı Trump’a seslenen Anadolu Aydınlar Ocağı Genel Başkanı İbrahim Öztek, tarihteki savaşlar ve medeniyetler perspektifinden geniş bir açıyla bakarak; yaşanmış savaşların çıkış sebep ve neticelerini takiben kurulan ve yıkılan medeniyetler göz önünde alındığında Filistin’deki soykırım ve istilanın, insanlıktan uzak ve gayri insanî olduğu değerlendirmesinde bulundu.
Prof. Dr. İbrahim Öztek, Filistin meselesine ait yaptığı değerlendirmede şu hususlara değindi; “Tarih boyunca savaş her zaman vardı ve çoklukla denk kuvvetler arasında sürüyordu. Kuvvetler denk olmayınca ve vatan savunması söz konusu olduğunda tarih; bugün Filistin’de yaşandığı gibi örneklerle doludur. Barış ise hep uzaktır.
 
Tarih boyunca dünya üzerinde büyük medeniyetler kurulmuş ve bu medeniyetlerin çoğu büyük savaşlar sonucunda günümüze ulaşamadan kaybolmuştur. Bunların en eskileri; Türk, Sümer, Mısır, Hitit, Çin, Hint, Aztek, İnka, Yunan ve Roma medeniyetleridir. Bu medeniyetlerin kurulması, gelişmesi devamlılığını sürdürmesi hiç de kolay olmamıştır.
“Savaş komutanlarının bir kısmı kahraman, bir kısmı sahte kahraman, bir kısmı ise cani, katil veya soykırımcıdır”
 
Medeniyetleri kuranların karşısında bir de o medeniyeti yıkmak, üzerine oturmak isteyen komşuları olmuştur. Düşmanlık istisnaları (İspanyolların Amerika yerlilerine saldırıları veya haçlı seferleri) olmakla beraber, daima en yakındakinden gelmiştir.  Sömürgecilik, din ve dünya imparatorlukları kurma amacı ile yapılan savaşlar: ’Yüzlerce yıl sürmüş Türk-Çin savaşları, Büyük İskender’in Asya seferi, Roma imparatorluğunun üç kıtada hükümranlığı, Batı Hun imparatoru Attila’nın Avrupa’yı kasıp kavurması ve Roma’yı haraca bağlaması gibi’ daima dünyayı kana bulamış ve yıkıcı olmuştur.
 
Bu savaşların bir kısmı; medeniyetleri kökünden silmiş, ilmî ve kültürel zenginlikleri yok etmiş, büyük hastalık, salgınlara  ve dünya nüfusunun da azalmasına sebep olmuştur. Savaşan ülkeler eşit şartlara sahip olmayınca savaş; savaş olmaktan çıkıp, soykırıma dönüşmektedir. Dünyamızda bunun örnekleri de az değildir. Savaş komutanlarının bir kısmı kahraman, bir kısmı sahte kahraman, bir kısmı ise cani, katil veya soykırımcıdır. Bugün, savunmasız Filistin’de soykırımcı cani ve katiller bunun canlı örneğini sergiliyor.
“Orta doğuda terörün başını, İsrail ve ABD’nin desteklediği gruplar ve İsrail  çekiyor”
 
Bu gün, tarih öncesi devirlerde Mısır’dan ve Mezopotamya’dan uzak diyarlara sürülmüş olan Yahudiler, sanki suçlusu Filistinlilermiş gibi intikamlarını onlardan alıyorlar. 7 Ekim 2023 tarihinden günümüze İsrail Filistin’e sebepsiz yere ölüm yağdırıyor. Soykırım yapıyor. Hem de bunu savunmasız zavallı insanlara uyguluyor. Ayrıca bu korkunç soykırımda açık açık ABD’den izin ve destek aldığını belirtiyor. 64 bin insanın can verdiği bu katliamlara ABD’den çekindiği için de hiçbir devlet engel olamıyor. Filistin yerle bir edildi. Camilerle birlikte kiliseler, okullar, hastaneler, yardım merkezleri her yer harabeye döndü. Yalnız bombalardan değil, salgın hastalıklar, susuzluk ve açlıktan da insanlar, çocuklar ve bebekler çaresizce ölüyorlar. Orta doğudaki terörün başını İsrail ile İsrail ve ABD’nin destek verdiği gruplar çekiyor.
 
Bütün ilahi dinler de; sebepsiz öldürenlerin, katliam ve soykırım yapanların, ayrıca onlara destek verenlerin sonsuza kadar huzur bulmayacaklarını cezalandırılacaklarını bildiriyor. Yine ilahi dinlerde; ‘bir insanı kurtaran, tüm insanlığı kurtarmış olacaktır’ buyuruluyor.
“Donald Trump, ABD değil, sanki dünya başkanıymış gibi”
 
Birleşmiş Milletler ve Uluslararası insan hakları kuruluşları veya sözde modern dünyanın devletleri, gözlerinin önünde katledilen binlerce bebek, çocuk, kadın ve insanlar için İsrail’e karşı yalnızca protesto yapıyorlar.
 
İkinci kez ABD’ye cumhurbaşkanı olan Donald Trump, sanki ABD’ye değil, dünyaya başkan seçilmişti. Meksika’ya, Kanada’ya ve Avrupa’ya ihtar ve tavsiyelerle işe başladı. Putin ve Zelenski’ye savaşı bitirin telkinlerinde bulundu. Çin’e karşı ekonomik düzenlemelere girişti, İsrail’in yanında İran’a sözde ders verme amacı ile İran’ın nükleer tesislerini bombaladı ve elindeki savaş teknolojileriyle dünyaya hava attı. Azerbaycan ve Ermenistan liderlerini Beyaz Saray’da ağırlarken, Kafkaslarda barışı tesis ettiğini belirtti. 15 Ağustos günü Putin’i Alaska’da ağırlarken bile savaş uçakları arasında sükseye devam etti. Toplantı salonunda fonda “Pursuing Peace” “Barışı Yakalamak” anlamlı bir slogan yer alıyordu.
“Trump, Avrupa liderlerini de Beyaz Sarayda ağırlarken, Avrupa’ya da ayar veriyordu”
 
Bütün bunlara rağmen Sayın Başkan, Filistin’de İsraillilerin yaptıkları katliam ve soykırıma sonuna kadar destek veriyor. Çocukların, kadınların katline alkış tutuyor, açlıktan ve susuzluktan ölen, hele hele dağıtılan yemek yardımında bombalarla can veren insanlara karşı hiç mi hiç acımıyor. Gerçekten Gazze şeridine yapılacak turistik tesislerle gelecekte daha çok zengin olmayı, hatta Gazze’nin kıyı denizinden çıkaracağı petrolün gelirinin peşinde. Bugün aynı soydan gelen, kardeş çocukları diyebileceğimiz Yahudiler, Müslüman komşularını katlederken, iki milyar nüfusa sahip İslam alemi de seyirci, Hristiyan dünyası ise tamamen ilgisiz.
“Ey Trump eğer kalbinizde bir parça merhamet duygusu varsa, bu soykırımı lütfen durdurun”
 
Yenilmez denilen Moğol orduları, Türk Memluk Sultanı Seyfettin Kutuz tarafından 1260 tarihinde, Filistin’de Ayn Calut denilen mevkiide perişan edilmişti. Şimdi de yenilmez denilen orduların karşısına yeni bir Sultan Kutuz’un çıkması gerekmektedir.
 
Sayın ABD başkanı ve ABD’nin yöneticileri; siz merhametten mahrum musunuz, sizin çocuklarınız veya yakınlarınız; Filistinli çocuklar gibi bombalarla paramparça edildi, açlıktan susuzluktan öldü mü. Siz yakınlarınızın uğradığı böyle felaketlere şahit oldunuz mu, size göre insanlık öldü mü? Farkında değil misiniz, dünyanın her köşesinde yapılan protestoların merkezine sizi de koyuyorlar.
 
Sayın Trump siz; dünyayı yöneten dünyadaki olaylara yön veren dünyanın en güçlü devletinin başkanı olarak bu yaşananlardan zevk almış olmanız mümkün değildir. Eğer kalbinizde bir parça merhamet duygusu varsa, bu katliamı lütfen durdurun. Bu katliamı durdurursanız, işte o zaman bütün dünyanın takdirini kazanacak ve gerçek dünya lideri olacaksınız.



 
  
 