Gaziantep’te yaşayan 70 yaşındaki Said Dertli, antika tutkusuyla topladığı eski eşyaları atölyesinde sergileyerek müşterilerine nostalji yaşatıyor.
Çocukluğundan itibaren tarihe ve eski eşyalara büyük bir ilgi duyan Sadi Dertli, 40 yıldır aralarında taş plak, çan, kapı tokmağı, daktilo, kılıç, saat, yöre kültürüne ait tarım aletleri, dikiş makineleri, radyo, bıçak ve gramofon gibi eski eşyaları biriktiriyor.
Tarihi eser, antika eşya ve objelerden oluşan yüzlerce parçayı gelecek nesillere aktarmak amacıyla 20 yıldır müze gibi iş yerinin odasında sergileyen Dertli, topladığı antikalardan bozuk ve kırık olanlarında bakımını yapıyor.
Şahinbey ilçesindeki tarihi Yeni Han’daki atölyesinde mesleğini sürdüren Dertli, Türkiye’nin 81 ilini ve hemen hemen tüm ilçelerini gezerek topladığı antika eşyalara gözü gibi bakıyor.
40 yılını vererek topladığı yüzlerce eşyaya gözü gibi bakan ve çocukluğundan bu yana hayatından izler taşıyan eşyaları saklamaya devam eden Dertli, 30 yaşından itibaren biriktirdiği eşyaları sergilemek ve boş zamanlarını da değerlendirmek için kurduğu atölyesinde antika eşya satmanın yanı sıra bozuk ve kırık olan eşyaların da tamirini yapıyor.
Adeta nostaljik müzeye dönüştürdüğü atölyesinde yakınlarından ve arkadaşlarından hatıra kalan ve çocukluğunun izlerini taşıyan yüzlerce eşyayı sergiliyor. Zamanının büyük bir bölümünü atölyesinde geçiren ve eski eşyaları onaran Dertli’nin iş yerini gün içinde hem dostları hem de geçmişe özlem duyan çok sayıda kişi ziyaret ediyor.
Ziyaretçileri taş yapılı odalarda ağırlayıp adeta geçmişte yolculuğa çıkaran Dertli, yöre kültürüne ait tarım aletleri, dikiş makineleri, radyo, saat, demlik, bıçak ve gramofon gibi eski eşyalara gözü gibi koruyor.
Çocukluğundan beri antika ürünlere karşı her zaman ilgi duyduğunu belirten Said Dertli, topladığı eski eşyaları atölyesinde bir araya getirmekten mutluluk duyduğunu ifade etti.
Antika eşyalarının arasında 120 yıllık Fransa’dan getirilen Kilise saatinin de bulunduğu atölyesindeki eşyalar ile ilgili bilgi veren Dertli, atölyesinde bulunan eşyaları önceki yıllarda il il, ilçe ilçe ve köy köy gezerek topladığını bildirdi.
Antika merakının çocuk yaşta başladığını belirten Dertli, “Çocukken bit pazarlarını gezerdim ve güzel eşyalar aramaya başladım. Bu bende bir tutku oldu. Yoldan bir seyyar hurdacı geçse gözümüz arabada oluyor. Antika tutkunluğu bir sanat hastalığıdır. Antika tutkunluğunun tasarımcılıkla da ilgisi var. 40 senedir bu işin içerisindeyim. Gezmediğim il, ilçe ve köy kalmadı. Sanat ve tasarımla ilgili bir tutku olduğu için antikacılığa devam ediyorum. Her insan eskiyi ve antikayı sevmez” dedi.
Her eskinin antika olmadığının altını çizen Dertli, “Bir eşyanın sanatçısı olmalı, özel yapım olmalı ve sanat değeri olmalıdır. Her eski antika değildir. Antika eşyaları Türkiye’nin her yerinden topluyorum. Minibüsle gezerek antika topladım ve gezmediğim vilayette kalmadı. Hem yorucu hem zevkli bir iş ama ben işimi severek yapıyorum. 40 yıldır antika topluyorum. Antika toplamaya 30 yaşında başladım ve şimdi 70 yaşındayım, halen de işime devam ediyorum. Bizim için emeklilik yok” diye konuştu.
Antika eşyaların tarihini, sanatçısını ve yapımının kime ait olduğuna kadar hepsini bildiğini anlatan Dertli, özel eşyaları ise müzayede de sattığını bildirdi.
Değerli eşyaları biriktirmeye devam edeceğini belirten Dertli, “Atölyemde 15 yıllık, 90 e 120 yıllık eşya var. Fransa’dan gelen saat 120 yıllık bir saat. Bu saati bana dışarıdan getirdiler. Tamirini ve bakımını yaptım. Şu anda gayet güzel çalışıyor. Bu saat Kilise çıkmasıdır. Bir saatte iki defa gong vurur. Saat kaç ise o kadar gong vurur. Yarım saatlerde ise bir defa gong vurur. Bu saat özel yapımdır. Ustası özeldir” şeklinde konuştu.
Antika tutkunu Mehmet Kaleoğlu ise Said Dertli’nin usta bir antikacı olduğunu ve antika eşyaları da yıllardır kendisinden aldığını söyledi.

Müze gibi iş yerinde 40 yıldır biriktirdiği antikaları sergiliyor
Yorum Yaz