Ankara’da yanan çeyiz mağazasının ardından yüklü bir borcun altına giren Serpil Deniz, kız kardeşiyle kurduğu kooperatifle hem kendi hem de onlarca kadının hayatını değiştirdi. Bir çuval unla başlayan bu yolculuk, şimdi Türkiye’nin dört bir yanına ve yurt dışına uzanıyor.
Ankara’nın Beypazarı ilçesinde iki kız kardeş tarafından kurulan Kınalı Eller Lezzet Atölyesi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, onlarca kadına iş ve geçim imkanı sağlıyor. Ev yapımı ürünlerin üretildiği kooperatifte ilçe ile anılan meşhur yaprak sarma, erişte, baklava, makarna gibi el emeği lezzetler, Türkiye’nin dört bir yanına ve yurt dışına ulaştırılıyor. Siparişlere yetişmekte zorlanan kooperatif çalışanları, ilçede girişimciliğin, dayanışmanın ve kadın emeğinin simgesi haline geldi.
Kooperatifin kurucularından Serpil Deniz’in hikayesi, 15 yıl önce yanan bir çeyiz mağazasında başladı. Yangın sonrası borç yükü altında kalan Deniz, annesinin hazırladığı ev yapımı yiyecekleri Ankara’nın semt pazarlarında satarak hayata tutundu. Daha sonra kız kardeşiyle birlikte kooperatif kurmaya karar veren Deniz, kendisinin ve onlarca kadının hayatına dokunacağı projesini hayata geçirdi.
Başarıya uzanan yolculuğunu anlatan Deniz, “Çeyiz mağazasının yanmasıyla borca, derde girmemle başladı aslında bizim hikayemiz. Şu anda 35 ortaklıyız. Aslında iki kız kardeş kurdu bu kooperatifi. Annemizin evde yaptığı sarmayı, baklavayı, erişteyi, tarhanayı tüm sosyete pazarlarına satarak başladık. Daha sonra Beypazarı’nda alacaklılar, çekler, senetler durmadı ve kapıya dayandı. Annem bir gün çaresiz kaldı, ’Hadi kızım’ dedi, ’Ben sana sarma yapayım, baklava yapayım. Bunları bir yerlerde sat’ dedi. Sonra onun hazırladığı ürünleri Ümitköy Sosyete Pazarı açılmıştı o zaman, oraya götürdüm” ifadelerini kullandı.
“Bir kadının hayatına dokunmanın ne demek olduğunu biz o pazarlarda öğrendik”
Ürünleri satmak için Ankara’ya gitmesi gerektiğini ama yolları bilmediğini belirten Deniz, “İlk defa trafiğe çıktım. Yollar tek yöndü o zamanlar. Böyle zor süreçten geçtim. Daha sonra pazara gittik. Konuşmayı bile bilmiyorduk. Sadece borç ödemekti amacımız. Ama gitgide bu süreç değişti. İlk önce bir tane standımız vardı Ümitköy’de, daha sonra bütün açılan sosyete pazarlarında bulunduk. Nişantaşı, Dikmen, Ümitköy, Etlik nerede varsa. Bizimle birlikte ikişer kadın çalışmaya başladı o stantlarda. Gerçekten biz gibi mağdur durumda olan kadınlarımız vardı. Engellilerimiz vardı aramızda. Bir kadının hayatına dokunmanın ne demek olduğunu biz o pazarlarda öğrendik. Sonra borcumuz ve derdimiz bitti” şeklinde konuştu.
Deniz, ablasının tavsiyesi üzerine kooperatif kurduklarını dile getirerek, “Makinalarımızı aldık ve birlikte çalıştığımız bir sürü arkadaşımız oldu. Bunun yanı sıra 65 yaşında daha bizimle ilk defa çalışmaya başlamış, sigortasını yaptığımız güzel insanlarla birlikte çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Sadece bir çuval unla başladım”
Zorlu süreçlerden geçtiğini belirten Deniz, “Hiçbir şeyimiz yoktu. Ben küllerimden doğdum diyorum. Kooperatifi kurarken de sadece bir çuval unla başladım. Şu anda Türkiye’nin 81 iline ve yurt dışına ürünlerimizi gönderiyoruz. Ama bununla birlikte büyümeye devam ediyoruz. Yeni pazarlara da ihtiyacımız var. Yeni pazarlara da açılacağız” diye konuştu.
