BUÜ’nün yaz okulunda minikler eğitimi ve eğlenceyi bir arada yaşıyor

Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı tarafından 5-15 yaş arasındaki çocuklar için düzenlenen Yaz Spor Okulu hız kesmeden devam ediyor.

BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Zekeriya Arı ve Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu ile Genel Sekreter Mehmet Aydemir, yaz okuluna devam eden minikleri ziyaret etti. Etkinlik alanlarını gezen üniversite yöneticileri çocuklarla sohbet ederek, verilen eğitimlere dair bilgi aldı.

Sürdürülebilir bir yapı haline getirilecek

Yaz Spor Okulu’nun üniversite-toplum bağının güçlendirilmesine özel bir katkı sunduğuna işaret eden Rektör Yılmaz, “Çocuklarımızın yaz dönemini sağlıklı, güvenli ve eğlenceli bir şekilde değerlendirmelerine imkan tanıyan bu programdan büyük memnuniyet duyuyoruz. Başta Spor Müdürlüğümüz olmak üzere, organizasyonun hayata geçirilmesinde emek veren tüm personelimize teşekkür ediyorum. Yaz okulunda görev alan ekiplerimizin gayretli çalışmaları, programın başarısındaki en önemli unsurdur. Üniversite olarak, çocuklarımızın bedensel, zihinsel ve sosyal gelişimlerine katkı sunan bu tür etkinlikleri sadece bir dönemlik değil, sürdürülebilir bir anlayışla uzun yıllara yayılan bir yapı haline getirmeyi hedefliyoruz. Yaz Spor Okulu gibi örnek projelerin daha da geliştirilerek büyümesi için elimizden gelen tüm desteği vermeye devam edeceğiz” dedi.

Üniversite çalışanları için de önemli bir sosyal destek

Programda çocukların fiziksel ve sosyal gelişimlerine katkı sunmak amacıyla basketbol, voleybol, jimnastik, satranç, yüzme, tenis, İngilizce ve doğa yürüyüşü gibi birçok branşta eğitim verildiği bilgisini paylaşan BUÜ SKS Daire Başkanı Erkan Suveydas ise, sabah kahvaltısı, öğle yemeği ve ikindi kahvaltısını da içeren tam gün program sayesinde çocukların hem eğlenceli zaman geçirdiğini hem de öğrendiğini aktardı. Yaz Spor Okulunun yalnızca çocuklar için değil, üniversite çalışanları için de önemli bir sosyal destek niteliği taşıdığına işaret eden Suveydas, “Program, çalışanlarımızın çocuklarını güvenle emanet edebilecekleri nitelikli bir ortam sunarken, aynı zamanda personel memnuniyetine ve üniversiteye olan aidiyet duygusuna da olumlu katkı sağlıyor” ifadelerini kullandı.