İngiltere’deki Wembley Stadyumu’nda binlerce kişinin katılımıyla düzenlenen “Filistin için Birlikte” (Together for Palestine) yardım konserine, birbirinden ünlü isimlerin yaptığı Filistin’e destek çağrıları damga vurdu.
İngiltere’nin başkenti Londra’daki Wembley Stadyumu’nda düzenlenen “Filistin için Birlikte” (Together for Palestine) yardım konseri birbirinden ünlü sanatçılar, oyuncular ve aktivistleri bir araya getirdi. Bastille, James Blake, Paloma Faith, Jamie xx, PinkPantheress gibi isimlerin yanı sıra Filistinli sanatçılar Sama’ Abdulhadi, Saint Levant ve Elyanna’ın da sahne aldığı konsere, Florence Pugh, Nicola Coughlan ve Benedict Cumberbatch gibi ünlü oyuncular ve futbol efsanesi Eric Cantona ile BM Filistin Raportörü Francesca Albanese de katıldı.Geliri Filistin’e yardım kuruluşlarına bağışlanacak konsere, ünlü isimlerin Fİlistin’e destek çağrıları damga vurdu.
“Tarihi bir an”
Etkinliğin başında sahneye çıkan İngiliz rapçi ve aktör Riz Ahmed, Filistin’e destek amacıyla gerçekleştirilen “Filistin için Birlikte” konserinde olmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirterek etkinliği “tarihi bir an” olarak niteledi. İngiliz Komedyen Guz Khan ise, Filistin’e destek olmak amacıyla bir araya geldiklerini vurgulayarak, “Dünya liderleri ve hükümetleri onları yüzüstü bırakmaya devam etse de, biz bunu yapmayacağız” ifadelerini kullandı.
“Dünyaya gerçeğin bombalanarak yok edilemeyeceğini gösterdiler”
İngiliz Gazeteci Mehdi Hasan da, Gazze’deki Filistinli gazetecilerin İsrail tarafından öldürülmesini ve batı medyasının ikiyüzlülüğünü eleştirerek, “Bize yalan söylendi, manipüle edildik, yanıltıldık, kandırıldık” dedi. Batı medyasının Gazze’deki soykırımı haberleştirirken öldürülen Filistinli meslektaşlarını bile görmezden geldiğini vurgulayan Hasan, “Filistinli meslektaşlarının toplu katliamı hakkında tek kelime etmeyen Batılı gazetecilere yazıklar olsun. Yazıklar olsun onlara” diye konuştu. Batılı bir gazeteci olarak “Filistinli gazetecileri dünyanın en iyileri” olarak tanımlayan Hasan, “Onlar en iyiler çünkü sadece bir savaşı veya soykırımı belgelemiyorlar, kendi yok oluşlarını, kendi açlıklarını da belgeliyorlar. Hem de gerçek zamanlı olarak” şeklinde konuştu. Filistinli gazetecilerin Gazze’deki soykırımın dünyaya duyurulmasında oynadığı role vurgu yapan Hasan, “Onlar dünyaya gerçeğin bombalanarak yok edilemeyeceğini gösterdiler” değerlendirmesinde bulundu.
“Tarafsızlık ya da suskunluk bir seçenek olmamalı”
PinkPantheress adıyla bilinen İngiliz şarkıcı Victoria Beverley Walker, sanatçıların kendi platformlarını kullanarak Gazze’de yaşananları dünyaya duyurma konusunda sorumlu olduğuna dikkat çekti. “Tarafsızlık ya da suskunluk bir seçenek olmamalı diyen Walker, “Filistin için sesinizi yükseltin. Sesiniz kısıldığında ise bayraklarınızı asın, kefiyenizi alın ve Filistinlilere burada olduğumuzu gösterin” çağrısı yaptı.
“Empati kurmak bu kadar zor olmamalı”
İngiliz aktris Charithra Surya Chandran yardım konsere gelemeyenlerin dahi Filistin’e destek olabileceğini belirterek, destek amacıyla satılan ürünlerden alma çağrısında bulundu. İngiliz aktris Florence Pugh da, Filistin’de yaşanan insanlık dramı karşısında sessizliğin “tarafsızlık” değil, “suç ortaklığı” olduğunun altını çizdi.Pugh, “Empati kurmanın bu kadar zor olmaması gerektiğini” ifade etti.
BM raportörü Albanese’den sessiz kalan hükümetlere eleştiri: “Suç ortakları”
BM Filistin Rapotörü Francesca Albanese ise, Filistinlilerin acı çekmeyi sürdürdüğünü belirterek hükümetlerin kayıtsızlığına tepki gösterdi. Bu insanlık dramına sessiz kalan hükümetlerin “suç ortağı” olduğunu aktaran Albanese, “Silah satıyorlar, İsrailli yetkilileri ağırlıyorlar” eleştirisinde bulundu. İngiliz-Amerikalı gazeteci Louis Sebastian Theroux da, Batı Şeria’da bulunduğu dönemler hatırlatarak, “Kimse güvende değildi, herkes çaresizdi. Filistinliler hareketlerinin kısıtlandığı ve evlerinin tehdit altında olduğu bir askeri işgal altına yaşıyor. Bu da net bir şiddete işaret ediyor” değerlendirmesini yaptı.İngiliz şarkıcı Leigh-Anne ise sanatın “direnişin” ve “gerçekleri öğrenmenin” bir aracı olduğuna dikkat çekerek, “Gözardı edilenlerin yanında olma” çağrısında bulundu.
Futbol efsanesi Cantona: “İsrail’in sahip olduğu ayrıcalık sona ermeli”
Fransız futbol efsanesi Eric Cantona, “uluslararası futbolun spordan daha fazlası olduğunu” vurgulayarak, “Uluslararası futbol, kültürel, politik ve bir yumuşak güç ve ülkelerin kendini dünya sahnesinde temsil etmesinin bir yolu” değerlendirmesini yaptı. İsrail’in bu konuda sahip olduğu ayrıcalığın artık son bulması gerektiğinin altını çizen Cantona, “Rusya, Ukrayna savaşını başlattıktan 4 gün sonra FIFA ve UEFA Rusya’yı men etti. Şu an İsrail’in soykırımının 716’ncı günündeyiz ve İsrail’in uluslararası müsabakalara katılmasına hala izin veriliyor. Bu çifte standart niye?” eleştirisinde bulundu.
“Özgürlük hediye değil, hak”
Yahudi soykırımından (Holokost) kurtulan Stephen Kapos da, Filistinliler ile benzer bir kaderi yaşadığını vurguladı. Evinden, toprağından ve benliğinden koparılmanın ne demek olduğunu çok iyi bildiğini söyleyen Kapos, “Bu yüzden Filistinlilere yönelik desteğim değişmeden sürüyor” dedi. Kapos, Filistinlilerin özgürlük ve adalet arayışının kendisininden farklı olmadığının altını çizen Kapos, “Özgürlük beklediğimiz bir hediye değil, birlikte talep ettiğimiz bir haktır” dedi.