Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, vatandaşların sosyal yardım ve hizmetlere daha kolay erişebilmesi için yapay zeka destekli yeni yönetim modelini devreye aldı.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, 2025 yılının ‘Aile Yılı’ ilan etmesiyle birlikte sosyal hizmetlerde dijital dönüşümü çalışmalarını başlattı. Bakanlık, vatandaşların sosyal yardım ve hizmetlere daha kolay erişebilmesi için yapay zeka destekli yeni yönetim modelini devreye aldı. Yapay zeka temelli çözümler sayesinde ailelere yönelik destek mekanizmaları güçlendirilip, yardıma ihtiyaç duyan vatandaşlar çok daha erken tespit edilebilecek ve kamu kaynakları daha verimli kullanılacak.
“Aile Yılı” vizyonunun dijital ayağı
2025 yılı “Aile Yılı” vizyonu çerçevesinde yapay zeka, sosyal politikaların merkezine alınacak. Bu kapsamda, aileleri güçlendirmeye yönelik projelerle dijital teknolojiler bütünleşik bir şekilde yürütülecek. Yeni model ile sadece mevcut hizmetlere hız kazandırmakla kalmayıp, aynı zamanda geleceğe yönelik politikaların daha etkin planlanmasını bakanlık tarafından sağlanacak
Çocukları koruyan teknolojiler
Sosyal medya ve dijital mecralarda çocuklara zarar verebilecek içerikler, yapay zeka destekli sistemlerle daha etkin şekilde tespit edilerek önlenecek. Ayrıca, çocukların güvenli dijital ortamda gelişimini destekleyecek uygulamalar da bakanlık tarafından ‘Aile Yılı’ politikaları doğrultusunda hayata geçirilecek.
Vatandaşların başvuru süreci kolaylaşacak
Vatandaşların Bakanlık hizmetlerinden daha hızlı ve etkin yararlanabilmeleri için yapay zeka destekli dijital asistanlar devreye alınacak. Başvuru süreçlerinde otomatik yönlendirmeler yapılacak, evrak işlemleri hızlanacak ve bürokratik yük azaltılacak.
Veriye dayalı sosyal hizmet
Yeni yönetim modeli, elde edilen verilerin analiz edilmesiyle sosyal hizmetlerin daha verimli kullanılmasını da hedefliyor. Bakanlık, yapay zeka ile güçlendirilmiş karar destek mekanizmaları sayesinde geleceğe dönük projeksiyonları daha sağlıklı yapabilecek. Dijitalleşme sayesinde hem aile politikalarının kapsayıcılığı artırılacak hem de Türkiye’nin sosyal hizmet alanındaki kapasitesi uluslararası ölçekte örnek gösterilebilecek bir noktaya taşınacak.