Ahıska Türklerinin Sovyetler Birliği tarafından sürgüne gönderilmesi, 80. yılında anıldı.
Ahıska Türkleri, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği tarafından 14 Kasım 1944 tarihinde Gürcistan sınırları içerisinde yer alan Mesheti Bölgesi’nden Orta Asya’ya sürgün edilmişti.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nın katkılarıyla Ahıska Türkleri sürgünü 80. yılında bir etkinlik düzenlendi. Resim ve Heykel Müzesi’nde düzenlenen etkinlikte sürgüne dair resimlerin yer aldığı resim sergisi ve ‘Kara Leke’ isimli tiyatro oyunu düzenlendi.
“80 yıldır topraklarımızdan, vatanlarımızdan uzak bir şekilde varlığımızı sürdürmekteyiz”
Törende konuşan Ahıskalı Gönüllü Eğitimciler Birliği Derneği (AHGEB) Başkanı Yahya Kemaloğlu, “14 Kasım 1944 yılında tarihin görmüş olduğu en büyük zulümlerden, sürgünlerden birine maruz kalmış bir topluluk olarak bunu maalesef hala 80 yıldır topraklarımızdan, vatanlarımızdan uzak bir şekilde varlığımızı sürdürmekteyiz. Tabi bu 44 sürgünü büyük sürgün ama bunun dışında bu 80 yıl içerisinde çok sayıda maalesef sürgün, göç yaşadık. Şehirlerden şehirlere, ülkelerden, ülkelere hatta kıtalar bile değiştirerek maalesef bu göçlere maruz kaldık” ifadelerini kullandı.
“Bizimle birlikte maalesef başka topluluklar da sürgüne maruz kalmıştır”
1944 yılında Sovyetler Birliği tarafından gerçekleştirilen sürgünün sadece kendilerine özgü olmadığını diğer toplumların da sürgüne maruz kaldığını belirten Kemaloğlu, “Burada şunu da belirtmem lazım bu oyunla ilgili. Bildiğiniz üzere 44 sürgünü döneminde bizimle birlikte çok sayıda başka topluluklar da Sovyet’te bildiğini maalesef sürgün politikalarında maruz kalmıştır. Bu vesileyle Çeçenler, İnguşlar, Karaçaylar, Balkarlar, Kırım Tatarları ve Kalınlıklar gibi toplulukları saymak mümkündür. Ayrıca biz Ahıska Türkleri sürgün edilirken aynı bölgede yaşadığımız Müslüman, Kürt kardeşlerimiz, Hemşinler gibi topluluklar da bizimle birlikte bu zorluklara bu sürgüne maruz kaldılar. Dolayısıyla bugün izleyeceğimiz tiyatroda yansıtılan mağduriyetler bütün bu toplulukların ortak acısını aslında ifade etmektedir. Bu vesileyle bizler Ahıska Türkleri olarak bütün bu kardeş topluluklarımızın acılarını aynı şekilde paylaşmış ve sizlere inşallah yansıtmış olacağız” diye konuştu.
Kemaloğlu şöyle devam etti:
“Hayata geçirmiş olduğumuz bu ve ilk olma özelliğini taşıyan bu tiyatro oyunumuzun inşallah güzel bir sinema çekimine de ilham kaynağı olmasını umuyoruz. İnşallah o projede bir gün hayata geçer. Bu vesileyle hem Ahıska Türklerinden hem de biraz önce saydığım topluluklardan sürgünde hayatını kaybetmiş büyüklerimizi rahmetle yad ediyorum. Bu proje tabi zorlu bir sürecin sonucu oldu, bir emeğin sonucu oldu. Ekip arkadaşlarımızla birlikte yaklaşık 7-8 aydır çalışıyoruz. Ve tabi ki bu işin maddi manevi boyutları var. Maddi boyutu konusunda bizlere kurumların önemli destekleri oldu. Bizler 80 yıldır vatanlardan uzak, vatanımızdan uzak bir şekilde bugün itibariyle 10’dan fazla ülkede varlığımızı sürdürmekteyiz. Bu süreçte bizlere ev sahipliği yapan halklara, yöneticilerine özellikle teşekkür ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bizler için tarihi vatanımız olması dolayısıyla ayrı bir önem taşıyor. Bugün böyle anlamlı bir projenin hayata geçmesinde devletimizin güçlü desteği var. Özellikle son 20-25 yılda sorunlarının çözümüyle ilgili devletimiz yakından ilgilendi ve sorunlarımızı çözdü. Bu vesileyle başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere bütün devlet büyüklerimize şükranlarımızı arz ediyoruz. İnşallah hem devletimizin hem de diğer kurumlarımızın anlamlı destekleriyle bizim sorunlarımızı yavaş yavaş çözüme kavuşacağı günleri de göreceğiz.”
Tiyatro oyunu ile ilgili de değerlendirmede bulunarak katkısı olanlara teşekkür eden Kemaloğlu, “Tiyatrocularımıza, oyun yazarı Doçent Doktor Rüsten Mürseloğlu Hoca’mıza, Kubilay Bey’e yönetmenimize, Berat Bey yardımcısına ve bütün oyuncularımıza özellikle teşekkür ediyoruz. Yaklaşık dört aydır ben İstanbul’da ikamet ediyorum ve tiyatrocular da provalarını orada yaptılar. Her hafta büyük fedakarlık yaparak provalar yaptılar, bizler takip ettik ” diye konuştu.
Ahıska Türkleri sürgünü, 80. yılında Ankara’da anıldı
Yorum Yaz