Zonguldak’ta 15 Temmuz hain darbe girişiminin yıldönümünde vatandaşlarla bir araya gelen Ayşe Varank Aslantürk, 9 yıl önce yaşanan darbe girişimi öncesinde FETÖ’nün öğrencilere yüksek puanlarına rağmen ailelerinden uzak şehirlerde öğretmenlik tercihi yaptırdığını anlattı. Kardeşinin şehit düşmesiyle ilgili de “‘Acaba şehit midir’ demedim. Eğer birine şehitlik nasip olacaksa bu kişi İlhan’dı diye düşündüm” dedi.
Zonguldak Gençlik Spor İl Müdürlüğü tarafından 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü etkinlikleri kapsamında “Zaferin Adı Türkiye” temalı fotoğraf sergisi açıldı. Sergide, 15 Temmuz gecesi ve sonrasında çekilen fotoğraflar ziyaretçilere sunulurken, söyleşi programında 15 Temmuz şehitlerinin hayatlarına dair bilgiler aktarıldı.
15 Temmuz şehidi Prof. Dr. İlhan Varank’ın ablası Ayşe Varank Aslantürk ile 15 Temmuz şehidi Osman Yılmaz’ın eşi Şule Yılmaz’ın yaşadıklarını salondaki katılımcılarla paylaştı.
Zonguldak Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından hazırlanan etkinlik programına Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu, AK Parti Zonguldak Milletvekili Muammer Avcı, İlhan Varank’ın ablası Ayşe Varank Aslantürk ile eşi Zekeriya Aslantürk, Osman Yılmaz’ın eşi Şule Yılmaz, Gençlik ve Spor İl Müdürü Halil Hacı, AK Parti Zonguldak İl Başkanı Mustafa Çağlayan, protokol üyeleri ve vatandaşlar katıldı.
“Ailelerinden uzak şehirleri yazdırdılar”
Söyleşide konuşan Ayşe Varank Aslantürk, 9 yıl önce yaşanan hain darbe girişimi öncesi FETÖ’nün öğrencileri sistemli bir şekilde belirli alanlara yönlendirdiğini ifade etti. Aslantürk, “Lise bittikten sonra, o dönemde FETÖ’nün dershaneleri çok yaygındı. Eğer çocuğunuzun iyi bir yere girmesini istiyorsanız biraz paranız varsa, özellikle İstanbul’da en iyi dershaneler onlarınkilerdi. Ve yönlendirme yapıyorlardı. Bütün öğrencileri o dönem öğretmenliğe yönlendirdiler. Çocukların kaç puan aldığının hiç önemi yok, ailesinin hangi şehirde olduğunun hiç önemi yok. Özellikle ailesinden uzak şehirleri yazdırdılar gençlere” dedi.
FETÖ’nün yönlendirmesinin sadece öğretmenlik ile sınırlı kalmadığını belirten Aslantürk, “Darbe girişiminin olduğu dönemde de hukuk ve askeriyeye yönlendiriyorlardı. Yani o kadar planlı bir şekilde gençleri yönlendirdiler ki” ifadelerini kullandı.
“İlhan ilkokulda başarısızdı, sonra sınıf birincisi oldu”
İlhan Varank’ın eğitim hayatını anlatan Ayşe Varank Aslantürk, “İlhan Hoca’nın gençlere örnek olacak bir eğitim hayatı vardı. Bu da çok vasat bir öğrenci olarak. İlkokulu bitirdi. Sebebi de şuydu, her sene öğretmen değiştirmişti. Bir; okula hazır olma yaşı var. Ufak tefekle okula başladığında çok zorlanmıştı. Babam hafızlık yaptırmak istedi. Ben de hafızlık yaptım, bitirdim. O iki sene eğitim aldı, olmadı, yürütemedi. Yarıya kadar gelmişti, bıraktı. Sonra babam bir ‘şans daha vereyim’ dedi. Mahalledeki ortaokula verdi. İlhan sınıf birincisi oldu” diye konuştu.
“Amerika’ya burslu gitti, sınavda ilk üçteydi”
İlhan Varank’ın yurt dışı eğitimine ilişkin de bilgi veren Aslantürk, “Üniversite bittikten sonra Milli Eğitimin burs sınavına girdi. Yurt dışına, Amerika’ya üç öğrenci gönderiliyordu. O üç öğrenciden birisi İlhan’dı. Yani ilkokulda pek iyi dereceyle mezun olamayan bir çocuk, Türkiye’deki sınavlarda ilk üçe girebilecek seviyeye gelmişti. Çok çalışkandı. Hiç kimse sabah saat sekizde arasın, yedide arasın İlhan’ı uyurken bulamazdı. Sürekli çalışırdı. Elde ettiği her şeyi çalışarak elde etti” diye konuştu.
“İlhan’dan sonra hiç şunu düşünmedim: Acaba şehit midir?”
Kardeşi İlhan Varank’ın şehadetine dair konuşan Aslantürk, “İlhan’dan sonra ben şunu hiç düşünmedim. ‘Acaba şehit midir’ demedim. Eğer birine şehitlik nasip olacaksa bu kişi İlhan’dı diye düşündüm. Tanıyan herkes de böyle düşündü. Oraya bir katkı sunmuş olmak çok övünç verici, çok gurur verici. Bunun gururunu da yaşıyoruz, aile olarak. Ben abla olarak” dedi.
“Sokağa çıkma sebebimiz Cumhurbaşkanımıza olan sevgimizdi”
15 Temmuz gecesi yaşadıklarını da aktaran Aslantürk, “O gün herkese bir görev verilmişti. Ve herkes kendine verilmiş olan görevi yaptı. Aslında sokağa çıkmamızın sebebi de Sayın Cumhurbaşkanımıza olan güvenimiz, sevgimizdi belki de. Ben o gün sürekli şu tedirginliği yaşadığımı hatırlıyorum: ‘Cumhurbaşkanımız iyi mi?’ Özellikle Mustafa beye (Varank) soruyoruz, ‘İyi, sıkıntı yok’ deyince, ‘tamam o zaman’ diyoruz” diye konuştu.
“Hürriyetimizi kaybetmek istemedik”
Aslantürk, “Şairimiz diyor ya ‘ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım.’ Bu bilinçle bence herkes sokağa çıktı. Kaybetmek istemediğimiz şey aslında hürriyetimizdi. Seçtiğimiz hükümete karşı bir darbe yapılıyordu. Bunu kimse hazmedemedi” dedi.
“Eşim esnaftı, çok sakin bir insandı”
15 Temmuz şehidi Osman Yılmaz’ın eşi Şule Yılmaz da söyleşide yaptığı konuşmada eşini şu sözlerle anlattı: “Eşim çok sakin mizaçlı, işine bağlı bir insandı. İstanbul’da esnaftı. Esnaf olarak çok sevilen biriydi.”
