AXA Türkiye, Akdeniz Arkeolojisi Derneği’nin yürüttüğü su altı arkeolojisi projelerine verdiği destekle, kültürel mirasın korunmasına katkı sunuyor. Dernek Başkanı Doç. Dr. Hakan Öniz’in bilimsel liderliğinde yürütülen çalışmalarda, Akdeniz’in derinliklerindeki batıklar, antik liman yapıları ve tarihi kalıntılar bilimsel yöntemlerle kayıt altına alınıyor ve gün yüzüne çıkarılıyor.
Akdeniz Arkeolojisi Derneği’nin yürüttüğü su altı arkeolojisi çalışmaları, Fransa’nın Nice kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler Okyanus Konferansı’nda (UN Ocean Conference) gerçekleştirilen özel etkinlikte uluslararası kamuoyuyla paylaşıldı. AXA Grubu’nun ev sahipliğinde düzenlenen organizasyona AXA Türkiye’yi temsilen katılan AXA Türkiye CEO’su Yavuz Ölken, AXA Türkiye Hukuk, Uyum ve Kurumsal Sorumluluk Başkanı Onur Koçkar ve çalışmalara liderlik eden Doç. Dr. Hakan Öniz, katılımcılara yürütülen projelerin çıkış noktası, kültürel mirasa katkısı ve yerel sorumluluk bilinciyle oluşturduğu etki konusunda bilgi verdiler.
Birleşmiş Milletler Okyanus Konferansı’na katılan AXA Türkiye CEO’su Yavuz Ölken konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Sigortacılık sadece riskleri değil, değerleri de güvence altına almayı gerektirir. Kültürel miras projelerine sağladığımız bu katkı, geleceğe bırakacağımız ortak hafızamız için uzun vadeli sorumluluğumuzun bir parçası. Sadece kültürel mirasımızı korumakla kalmayacağız aynı zamanda denizlerimizdeki biyoçeşitlilik farkındalığı ile iklim değişiminin oluşturacağı etkileri minimize etmek için çalışmaya devam edeceğiz” ifadeleriyle Akdeniz Arkeolojisi Derneği ile yürütülen iş birliğinin şirket açısından önemini vurguladı.
“Geçmişi anlamadan geleceği koruyamayız”
Toplantıda konuşan AXA Türkiye Hukuk, Uyum ve Kurumsal Sorumluluk Başkanı Onur Koçkar, projenin sunduğu çok yönlü sürdürülebilirlik katkısına dikkat çekerek şu değerlendirmede bulundu: “Bu projeyi yalnızca bir iş birliği değil, kültürel belleğe sahip çıkma çabası olarak görüyoruz. Denizlerin altında saklı olan tarihi gün yüzüne çıkarmak, bize kim olduğumuzu hatırlatıyor. Geçmişi anlamadan geleceği koruyamayız. Türkiye’nin üç tarafının denizlerle çevrili olması yalnızca coğrafi bir gerçek değil; beraberinde tarihsel bir sorumluluk getiriyor. Bizim için denizler, doğal kaynak olmanın ötesinde, geçmişle kurduğumuz bağın sessiz tanıklarıdır.”
Projeye liderlik eden Akdeniz Arkeolojisi Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Hakan Öniz ise şu değerlendirmede bulundu: “Su altı arkeolojisi, denizin derinliklerinde yatan hassas kültürel değerler üzerine çalışılan zor bir bilim dalı. Bu yüzden, ileri düzeyde uzmanlık gerektiriyor; çalışmalarımız genellikle çoğu kişinin gözle göremeyeceği, suyun 40-50 metre altında yürütülüyor. Bu alanda yıllar süren emeğin sonucunda Türkiye, su altı arkeolojisinde dünya standartlarını yakalayan, hatta aşan bir noktaya ulaştı. Bu süreçte akademik kurumların yanı sıra, özel sektörün de katkısı çok değerliydi. AXA Türkiye’nin vizyoner desteği, kültürel mirasın korunmasına sadece sigorta penceresinden değil, ortak bir gelecek vizyonuyla yaklaştığının güçlü bir göstergesi oldu.”
Açıklamaya göre; su altında keşfedilen kalıntılar, geçmişi bugüne taşımanın ve kültürel hafızayı canlı tutmanın bir aracı olarak önem kazanıyor. Grup düzeyinde yürütülen bu stratejik ortaklık sayesinde, AXA Türkiye ve Akdeniz Arkeolojisi Derneği’nin; Antalya açıklarında yer alan Kumluca ve Finike batıkları gibi önemli keşifleri koruma altına alarak hem bilimsel araştırmalara katkı sağladığı hem de bölgenin kültürel belleğini yaşattığı belirtildi.
