Uludağ’a adının verilmesinin 100. Yılı BUÜ’de konuşuldu

Bursa’nın simgelerinden biri olan Uludağ’a adının verilmesinin 100. yılı sebebiyle Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) ev sahipliğinde özel bir panel gerçekleştirildi.

Bursa Uludağ Üniversitesi Kent Tarihi Çalışmaları, Uygulama ve Araştırma Merkezi (KETAM) tarafından organize edilen Uludağ’ın 100. Yılı Paneli, Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Programın açılış törenine BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Cafer Çiftçi ve Prof. Dr. Zekeriyya Arı, KETAM Müdürü Dr. Öğr. Ü. Yusuf Ziya Karaaslan, akademik ve idari personel ile çok sayıda öğrenci katıldı.

Uludağ’ın 100., BUÜ’nün 50. yılı

Açılışta konuşan Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Uludağ’a adının verilmesinin 100. yılında son derece hoş bir tevafuk ile Bursa Uludağ Üniversitesi’nin kuruluşunun 50. yılını kutladıklarına işaret etti. Bursa’nın tarih ve kültürel anlamda çok sayıda özelliği bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, “Bursa dendiğinde çok fazla öğe aklımıza gelir. Ancak en çok akla gelen ve Bursa kimliği ile bütünleşmiş olan Uludağ ilk önce aklımıza gelen olgulardan biridir. Şükürler olsun ki 1975 yılında kurulan üniversitemize de adını vermiştir. Çocukluğu Bursa’da geçen herkesin Uludağ’la ilgili bir anısı vardır. Şahsen ben de bu insanlar arasında yer almaktayım. Bursalılar içinde dağa çıkmak, gezinmek, piknik yapmak ve Uludağ ile bütünleşmek bizlere ayrı bir haz vermektedir. Bu denli endüstrileşen Bursa’da Uludağ’ın varlığı bir anlamda nefes almak ve rahatlamak için son derece özel bir durumdur. Bu güzel paneli üniversitemizde gerçekleştirmiş olmaktan ötürü ayrıca mutlu olduğumuz belirtmek istiyor, katılan ve programı hazırlayan herkese gönülden teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

Tarih, kültür ve doğa hazinesi

KETAM Müdürü Dr. Öğr. Ü. Yusuf Ziya Karaaslan ise etkinliğin içeriği hakkında kısa bir bilgi vererek Uludağ’ın şehir ve bölge için önemine değindi. Uludağ’ın sadece Bursa halkı için değil, ziyaretçiler için de son derece gözde bir mekan olduğuna işaret eden Dr. Öğr. Ü. Yusuf Ziya Karaaslan, “1925’te bu dağa geziler düzenleyen Dr. Osman Şevki Bey’in keşiş dağının adının değiştirilmesine dair önerisi uygun görülmüş ve 24 Eylül 1925 tarihinde dağa Uludağ adı verilmiştir. Sonuç olarak bugünkü adının verilişinin 100. yılında Uludağ bir doğa harikası, bir kültür hazinesi olmasının yanı sıra turizm potansiyeli açısından Bursa’nın mühim bir zenginliği konumundadır. Bursa’nın yeşil olarak adlandırılmasında da son derece özel bir yeri vardır” dedi.

Konuşmaların ardından panele geçildi. Moderatörlüğünü Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cafer Çiftçi’nin üstlendiği oturumda BUÜ öğretim üyeleri Dr. Öğr. Ü. Doğan Yavaş, Prof. Dr. Serhat Zaman, Prof. Dr. Özer Yılmaz ile Uludağ’ın isim babası Dr. Osman Şevki Bey’in torunu London College of Contemporary Arts’tan Dr. İrem Ela Yıldızeli ve Uludağ Alan Başkanı Çınar Çavuş konuşmacı olarak yer aldı. Konuklar, Uludağ’ın tarihi süreci ve yürütülen çalışmalara dair sunumlar yaptı.