Düzce Üniversitesinin 2025-2026 Akademik Yılı Açılış Töreni’nde konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Üniversite eğitim sadece dört duvar arasında gelişmez. Yeni teknolojilerle birlikte eğitimde büyük değişim yaşanıyor. Önümüzdeki dönem daha büyük bir değişim dalgası geliyor. Belki bazı meslekler ortadan kalkacak, yeni meslekler ortaya çıkacak. Bugünün sanayisinin ihtiyaçlarını dikkate alırken, 5 yıl sonrasını da düşünüp geleceğin mesleklerine uygun altyapı kazandırmalıyız. Bu kolay bir durum değil ancak gençlerimizi geleceğe hazırlamaktan başka çaremiz yok” dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Düzce Üniversitesinin (DÜ) 2025-2026 Akademik Yılı Açılış Töreni’nde ilk dersi verdi. Yılmaz, yaptığı konuşmada, Düzce Üniversitesi’nce takdim edilen “fahri profesörlük” unvanının kendisi için bir onur olduğunu belirterek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın selamlarını iletti.
“Lütfen kampüslerin etrafına zihinsel duvarlar örmeyelim”
Üniversitelerin üç temel fonksiyonu olduğunu belirten Yılmaz, bunların eğitim, araştırma ve bilgiyi toplumsal faydaya dönüştürme olduğunu söyledi. Yılmaz sözlerine şöyle devam etti:
“Biz üniversiteleri sadece bilginin korunduğu alanlar olarak görmüyoruz, bilgiyi toplumsal kalkınmaya dönüştüren kurumlar olarak görüyoruz. Üniversitelerin etrafında fiziki duvarlar olabilir ama kesinlikle üniversitelerde zihinsel duvarlar olmamalıdır. Üniversiteler zihinsel duvarlar olmaması gereken kurumlardır. Hayatın her alanında paydaşlarla iyi diyaloglar kurmalıdır. İş dünyası, siyaset, yönetici, çifti ile iş birliği kurulması gerekir. Üniversite, toplum etkileşimi çok kıymetlidir. Lütfen kampüslerin etrafına zihinsel duvarlar örmeyelim. Her fırsatta toplumun farklı kesimleriyle akademik dünyamızı buluşturalım. Bizde üniversitelerin bu fonksiyonundan hareketle çok önemli bir hamle gerçekleştirdik.”
“O gün öyle düşünenler, bugün Düzce Üniversitesi’ne gelseler mahcup olurlar”
Üniversite sayısını 76’dan 208’e çıkardıklarını ve 81 ilin tamamına üniversite kurduklarını kaydeden Cevdet Yılmaz, “129 devlet, 79 vakıf üniversitemiz ile 81 ilimizin tamamında üniversiteler inşa ettik. İlk kurulduklarında çok büyük eleştiriler aldık. ’Bu üniversiteler tabela üniversiteleri olacak’ gibi eleştiriler vardı. Bu süreçte çok büyük kaynaklar ayırdık. Kampüsler inşa ettik, akademik kadroyu genişlettik, doktora programlarıyla yeni akademik güç oluşturduk. Bu noktada üniversitelerimize iftihar ediyoruz. O gün öyle düşünenler, bugün Düzce Üniversitesi’ne gelseler mahçup olurlar” dedi.
“Devlet olarak fırsat eşitliğini her kesime götürmemiz gerekiyor”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, akademik personel sayısının da 186 bine çıkarıldığı bilgisini vererek, şöyle konuştu:
“Yurtlarda toplam yatak kapasitesi 1 milyona yükseldi. Dünyada başka bir ülke var mı bilmiyorum. Bu gelişmeden Düzce Üniversitesi de payını aldı. Sadece Düzce’de 10 bini aşan bir yatak kapasitesi var. Problem yaşanmadığını arkadaşlarımız söyledi. Kredi ve bursa başvuran tüm öğrencilerimizin taleplerini karşılıyoruz. Fırsat eşitliği var. Hangi sosyo-ekonomik geçmişten geliyor olursa olsun, nereden geliyor olursa olsun, bu çocuklarımıza fırsat eşitliği sunmamız gerekiyor. Eğitim olmasa, belli fırsatlar olmasa ben burada olmazdım. Cumhuriyet çok değerli bir şey. Fırsat eşitliği verdiği için çok değerli diye düşünüyorum ama bu eşitliği değerlendirip, değerlendirmemek bireylere kalmış durumda. Devlet olarak fırsat eşitliğini her kesime götürmemiz gerekiyor. Bunun son 25 yıldır yaptığımız inanıyorum.”
“Üniversiteler birbirinin kopyası kurumlar olmamalı”
Erişim problemlerinin çözmenin yanı sıra, bilimsel alanda da üniversitelerin altyapılarını geliştirmek için yatırımlar yaptıklarına dikkati çeken Yılmaz, üniversitelerin değerlerinin artırıldığını belirtti. Üniversiteleri sınıflandırdıklarını kaydeden Cevdet Yılmaz, “Üniversiteler birbirinin kopyası kurumlar olmamalı. Kendilerini farklılaştırmalıdır. Ne kadar farklılaştırabiliyorsa o derece başarılıdır. Bulunduğu coğrafyaya göre farklılaştırma kazanmalıdır. Farklılaşmada içinde bulunduğu bölge göz önüne alınmalıdır” diye konuştu.
“Önümüzdeki dönem daha büyük bir değişim dalgası geliyor”
Düzce Üniversitesi’nin hem çevre hem de sağlık alanında ihtisas üniversitesi olarak ön plana çıktığını ifade eden Yılmaz, “Düzce Üniversitesi sanayi ile iş birliği içindedir. KOBİ’lerin üretim kapasitesi artırılmakta, gençlerin iş bulmaları kolaylaşmıştır. Üniversite gençlerine dönük Çalışma Bakanlığımızın projeleri vardır. Hem okurken hem de çalışabiliyorlar. Hem destek oluyor hem de iş hayatına hazırlanıyorlar. Üniversite eğitim sadece dört duvar arasında gelişmez. Derslikle dışındaki sosyal aktiviteler, fikir kulüpleri, stajlar çok kıymetli. Yeni teknolojilerle birlikte eğitimde büyük değişim yaşanıyor. Önümüzdeki dönem daha büyük bir değişim dalgası geliyor. Belki bazı meslekler ortadan kalkacak, yeni meslekler ortaya çıkacak. Bugünün sanayisinin ihtiyaçlarını dikkate alırken 5 yıl sonrasını da düşünüp geleceğin mesleklerine uygun altyapı kazandırmalıyız. Bu kolay bir durum değil ancak gençlerimizi geleceğe hazırlamaktan başka çaremiz yok. Düzce Üniversitesi 2000 yılından sonra kurulan üniversiteler içinde ilk 3 üniversite içindedir. Bu da akademik personelin, yöneticilerin, öğrencilerin, çalışanların aidiyet duygusundan kaynaklanmaktadır” şeklinde konuştu.
“Yüreğimiz acıyor”
Konuşmasında bölgesel ve küresel gelişmelere de değinen Yılmaz, Gazze’de yaşananları “soykırım” olarak nitelendirdi. Yılmaz, “Masum insanlar katledildi. Yüreğimiz acıyor. Elbette bilgi ve donanım çok önemli ama bunlardan daha önemli bir şey var insani değerler. Az önce bahsettiğim soykırımı, insanlık dışı katliamı az gelişmiş toplumlar yapmadılar. Gelişmiş toplumlar yaptılar. Almanya’nın Yahudilere yaptıklarına da baktığımızda ileri gelişmiş bir ülkenin neler yaptığını gördük. Ahlaktan, hukuktan, adaletten kopuk bir bilimin hiçbir şeye faydası yok. Bütün bilimsel veriler ve teknolojik imkanlar daha büyük katliamlar için kullanılabiliyor” ifadelerini kullandı.
Vali Aslan: “Düzce Üniversitesi şehrin gelişimine yön veriyor”
Vali Selçuk Aslan, Düzce’nin depremin ardından vilayet olduğunu ve büyük bir kalkınma hamlesi gerçekleştirdiğini ifade ederek, Düzce Üniversitesi’nin şehrin gelişimine yön veren bir kurum haline geldiğini söyledi. Aslan, “Akademik yıl açılışı yalnızca Düzce Üniversitesi camiası için değil tüm Düzce için onur ve gurur meselesidir. Devlet büyüklerimizin burada bulunması gençlere ayrıca bir şevk ve gurur vermektedir. Üniversitemiz, şehrimizin gelişimine, sosyo-ekonomik büyümesine yön veren büyük bir kurum haline gelmiştir. Üniversitelerimiz en stratejik aktörler arasındadır. Düzce Üniversitesi de yerelde önemli bir noktadadır” dedi.
Rektör Sözbir: “Üniversitemiz, 2025-2026 yılına ’Gazze’ diye başladı”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ı ağırlamaktan onur duyduklarını belirten Düzce Üniversitesi Rektör Prof. Dr. Nedim Sözbir ise 2025-2026 akademik yılına “Gazze” adını verdiklerine dikkati çekti. Sözbir, “Filistin ve Gazze’de uzun süredir yaşananlara sessiz kalmayan ülkemiz Gazze’nin yanında olmuştur. Üniversitemizde 2025-2026 yılına ’Gazze’ diye başlamıştır. Barışın tüm dünyada hakim olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.
“Düzce Üniversitesi uluslararası başarıları ve farklı ülkelerden gelen öğrencilerle dünyaya açılmıştır”
Düzce Üniversitesi’nin 30 binden fazla öğrencisiyle Türkiye’nin saygın üniversiteleri arasında yer aldığını kaydeden Sözbir, “2026 dünya üniversiteler sıralamasında üniversitemiz 15. olmuştur. TÜBİTAK tarafından hazırlanan girişimci üniversitelere arasında da başarılar gösterdik. YÖK tarafından açıklanan üniversite izleme ve değerlendirme raporunda Düzce Üniversitesi mezunları en kısa sürede işe girenler arasında 16. sırada yer almaktadır. Düzce Üniversitesi’nin kısa sürede iş bulan öğrencileri akademik yeterliliği tescillemiştir. Çevre ve sağlık alanında ihtisas üniversitesiyiz. Düzce Üniversitesi uluslararası başarıları ve farklı ülkelerden gelen öğrencilerle dünyaya açılmıştır. Bu çalışmalar sonucunda Avrupa Üniversiteler Birliğine üye olarak saygın bir yer kazanmıştır” ifadelerini kullandı.
