Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Öğrenci Çalıştayı”nda gençlerle bir araya geldi. Bakan Tekin, “2024-2025 eğitim öğretim yılı başı itibari ile eğitim felsefesinde çok köklü bir değişiklik içeren bir uygulamayı hayata geçirdik” dedi.
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında öğrencilerin görüş ve önerilerini almak amacıyla düzenlenen “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Öğrenci Çalıştayı”nın ikincisi, İstanbul’daki Adile Sultan Kasrı Öğretmenevi’nde gerçekleştirildi. Programa Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin de katıldı. Türkiye Yüzyılı vizyonuna katkı sağlaması hedeflenen ve öğrencilerin ilgi, ihtiyaç, yetenek ve bireysel farklılıklarına hizmet edecek şekilde yeniden yapılandırılan öğretim programlarının uygulanmasıyla ilgili olarak düzenlenen çalıştaya, 81 ilden 129 öğrenci katıldı. Çalıştay süresince ortaöğretim kurumlarından katılan öğrenciler haftalık ders çizelgesinde yer alan 11 dersten, ilköğretim kurumlarından katılan öğrenciler ise 5 dersten olmak üzere toplam 16 farklı çalışma grubunda görev aldı. Her grup, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ne hâkim moderatör ve raportörler eşliğinde görüş alışverişinde bulundu.
Bakan Tekin’den Danışma Kurulu’na özel toplantı
Çalıştayın ardından Milli Eğitim Bakanı Tekin, farklı illerden seçilen 23 öğrenciden oluşan Danışma Kurulu üyeleriyle özel bir toplantı gerçekleştirdi. Öğrencilerin doğrudan Bakan Tekin’e modelle ilgili önerilerini sunma fırsatı bulduğu toplantıda, yeni öğretim programının uygulanabilirliği ve öğrenci merkezli yaklaşımın önemi vurgulandı.
“2024-2025 eğitim öğretim yılı başı itibari ile eğitim felsefesinde çok köklü bir değişiklik içeren bir uygulamayı hayata geçirdik”
Çalıştayda açıklamalarda bulunan Milli Eğitim Bakanı Tekin, “2024-2025 eğitim öğretim yılı başı itibari ile eğitim felsefesinde çok köklü bir değişiklik içeren bir uygulamayı hayata geçirdik. ’Türkiye Yüzyılı’nın Maarif Modeli’ adıyla hayata geçirdiğimiz bu programı hazırlarken, hazırlanma aşamasında öğretmen arkadaşlarımız, öğretim üyesi arkadaşlarımız, akademisyenlerle ve öğrencilerle uzun uzun istişareler yapmıştık. Uygulamaya koyduğumuz bu model, dinamik bir model olacak yani gelişmeleri anbean programlarımıza aktaracağımız bir değişik süreci başlattık. Ders kitaplarımızın içeriklerinde her yıl değişiklikler olabilir. Olacak demiyoruz ama olabilir. Eğer gündelik hayatımızda, toplumsal hayatımızda, teknolojik dünyada değişiklikler varsa o değişiklikleri biz önümüzdeki yıl programa adapte edelim, ders kitaplarımıza adapte edelim istiyoruz. Bunu yapmak durumundayız. Mesela 6 Şubat’ta depremleri yaşadık. Allah bir daha bize o felaketleri yaşatmasın. Biz diyoruz ki böyle bir felaketi yaşadığımızda hemen ertesi yıl programlarımıza bu tür konularla ilgili bilgi yada ne yapılması gerektiğine dair programlarımıza hemen dinamik bir şekilde onları işleyelim istiyoruz” şeklinde konuştu.