Adalet Bakanı Tunç: “(Özel’e yapılan saldırı) Saldırgan, değişikliklerden önce suç işlediği için eski mevzuata göre cezaevinden tahliye edilmiştir”

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e saldıran şahsın 2005 yılında AK Parti tarafından yasalarda yapılan değişiklik öncesi suç işlediği için eski mevzuata göre cezaevinden tahliye edildiğini belirterek, “Kamuoyunda bazı çevrelerce oluşturulmak istenen ‘müebbet aldı, serbest bırakıldı’ yönündeki değerlendirmeler gerçeği yansıtmamakta; hukuki ve infaz sürecine ilişkin bilgi eksikliğinden kaynaklanmaktadır” dedi.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder için Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) düzenlenen anma töreninin ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e düzenlenen saldırıyla ilgili açıklama yaptı. Tunç, Özel’e yapılan saldırıya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca derhal adli soruşturma başlatıldığını, saldırıyı gerçekleştiren şüpheli S.T.’nin gözaltına alındığını belirtti. Soruşturmanın titizlikle ve çok yönlü şekilde sürdürüldüğünü ifade eden Tunç, “Söz konusu şahsın 2004 yılında iki çocuğunu kasten öldürme ve iki çocuğunu da kasten yaralama suçlarından İskenderun 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nce iki kez müebbet hapis ve süreli hapis cezalarına çarptırıldığı anlaşılmıştır. Suçun işlendiği tarihte yürürlükte bulunan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu ile 647 sayılı Ceza İnfaz Kanunu hükümleri çerçevesinde ilgili şahıs ceza infaz kurumunda 16 yıl kaldıktan sonra 2020 yılında şartlı tahliye edilmiştir” dedi.

2005 yılında AK Parti iktidarı döneminde yapılan köklü reformlarla Türk Ceza Kanunu ve Ceza İnfaz Kanunu’nun tamamen değiştirildiğini, hem suçlara öngörülen cezaların arttırıldığını, hem de infaz sürelerinin uzatıldığını hatırlatan Tunç, “Ancak saldırgan, bu değişikliklerden önce suç işlediği için eski mevzuata göre cezaevinden tahliye edilmiştir. Bugünkü mevzuat uyarınca aynı suçu işlemiş olsaydı birden fazla ağırlaştırılmış müebbet ve süreli hapis cezası alması durumunda Ceza İnfaz Kanunu 107/3-a maddesi gereğince en az 36 yıl yüksek güvenlikli ceza infaz kurumunda kalacağı açıktır. Dolayısıyla kamuoyunda bazı çevrelerce oluşturulmak istenen ‘müebbet aldı, serbest bırakıldı’ yönündeki değerlendirmeler gerçeği yansıtmamakta; hukuki ve infaz sürecine ilişkin bilgi eksikliğinden kaynaklanmaktadır” açıklamalarında bulundu.